Translation of "Primi" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Primi" in a sentence and their turkish translations:

Ecco i primi risultati:

İşte ilk sonuçları.

Nei primi anni di Chobani,

Chobani’nin ilk yıllarında,

- Siamo arrivati primi.
- Noi siamo arrivati primi.
- Siamo arrivate prime.
- Noi siamo arrivate prime.

- Biz ilk olarak vardık.
- İlk biz ulaştık.

Questi furono i primi castelli medievali.

Bu üsler Orta Çağ'ın ilk kaleleriydi.

Furono i primi a salire sul bus.

Otobüse ilk onlar bindi.

Ho letto solo i primi tre capitoli.

Sadece ilk üç bölümü okudum.

- I primi esploratori usavano le stelle per la navigazione.
- I primi esploratori utilizzavano le stelle per la navigazione.

İlk kaşifler navigasyon için yıldızları kullandılar.

- Lascia che parlino per primi.
- Lascia che parlino per prime.
- Lasci che parlino per primi.
- Lasci che parlino per prime.
- Lasciate che parlino per primi.
- Lasciate che parlino per prime.

Önce onlar konuşsun.

Si verifica nei primi tre giorni di prigione

hapsedilmeyi takip eden ilk 3 gün içinde gerçekleşiyor

Quattro primi passi dai quali tutti possono iniziare,

herkesin başlayabileceği dört ilk adım,

Tom è stato uno dei miei primi studenti.

Tom benim ilk öğrencilerimden biriydi.

Infatti, penso i miei ragazzi saranno i primi Vichinghi

Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde

I primi umani non sono stati le ultime scimmie.

ilk insanlar son maymunlar değildi.

Il Puritanesimo viene dall'Inghilterra ad opera dei primi coloni.

Püritenizm ilk yerleşimciler tarafından İngiltere'den geliyor.

Se la rissa è inevitabile, bisogna colpire per primi.

- Eğer dövüş kaçınılmazsa, ilk sen vurmalısın.
- Kavga kaçınılmazsa ilk yumruğu sen atacaksın.
- Kavga kaçınılmazsa ilk vuran sen olmalısın.

Furono i primi europei a salpare direttamente verso l'Africa subsahariana

Afrikalı insanları kaçırmak ve köle yapmak için Sahraaltı Afrika'ya

Nel 1899 i primi cheerleader erano studenti di sesso maschile.

1899'da, ilk amigolar erkek öğrencilerdi.

I primi minuti dopo un attacco cardiaco sono molto importanti.

- Bir kalp krizinden sonra ilk dakikalar çok önemlidir.
- Bir kalp krizinden sonraki ilk dakikalar çok önemlidir.

- Non ero a casa quando il bambino ha mosso i primi passi.
- Non ero a casa quando la bambina ha mosso i primi passi.

Bebek ilk adımlarını attığında ben evde değildim.

Nei primi anni del '900, prima che se ne appropriasse Hitler,

1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce

I giocatori sono spesso i primi a esplorare le nuove tecnologie.

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

Quattro primi passi decisivi per tutto ciò che potrà succedere dopo.

sonrasında olacaklara karar verebilecek dört ilk adım.

Durante la gravidanza, i primi tre mesi sono i più critici.

Gebelikte ilk üç ay en kritik dönemdir.

Abbiamo aperto i nostri primi uffici al pubblico dopo i moti di Watts,

Polis teşkilatlarından adalet talep edebilsinler diye

Nessun peccatore è mai salvato dopo i primi venti minuti di un sermone.

Hiçbir günahkar bir vaazın ilk yirmi dakikasından sonra hiç kurtarılmaz.

Ma prima che il programma Apollo lanciasse i suoi primi astronauti, avrebbe affrontato l'

Ancak Apollo Programı ilk astronotlarını başlatmadan önce en karanlık saatiyle yüzleşecekti

Borman, Lovell e Anders sarebbero i primi astronauti a cavalcare il potente Saturno V.

Borman, Lovell ve Anders, güçlü Satürn V'e binen ilk astronotlar olacaktı

Per Elisa è uno dei primi brani che ho imparato a suonare al pianoforte.

Für Elise benim piyanoda çalmayı öğrendiğim ilk parçalarından biridir.

Borman, Lovell e Anders furono i primi umani a vedere da vicino la superficie lunare.

Borman, Lovell ve Anders, ay yüzeyini yakından izleyen ilk insanlardı.

Ad aprile, Ney - schietto come sempre - fu tra i primi ad affrontare Napoleone con la realtà

Nisan ayında, her zamanki gibi açık sözlü olan Ney, Napolyon'u pozisyonunun

A settembre Drake ei suoi uomini divennero il i primi inglesi a raggiungere il Pacifico ... dove

Eylül ayında Drake ve adamları Pasifik'e ulaşan ilk İngilizler oldular...

La loro sezione di storia ha centinaia di titoli che coprono tutto, dai primi uomini e la preistoria ...

dünya savaşlarına ve ötesine kadar her şeyi kapsayan yüzlerce başlık içerir

Nel 1953 l'esploratore Edmund Hillary e l'alpinista sherpa Tenzing Norgay raggiunsero per primi la vetta del Monte Everest.

1953 yılında, Sir Edmund Hillary ile Tenzing Norgay Sherpa, Everest'in zirvesine ayak basan ilk insanlar oldular.

- Vuoi andare per primo?
- Vuoi andare per prima?
- Vuole andare per primo?
- Vuole andare per prima?
- Volete andare per primi?
- Volete andare per prime?

Önce gitmek ister misin?

Il termine 'tango stile milonguero' fu coniato nei primi anni '90 per descrivere il modo di ballare il tango che era prevalente nelle milonghe del centro di Buenos Aires negli anni '50.

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.

- Perché non vuoi andare per primo?
- Perché non vuoi andare per prima?
- Perché non vuole andare per primo?
- Perché non vuole andare per prima?
- Perché non volete andare per primi?
- Perché non volete andare per prime?

Neden ilk olarak gitmek istemiyorsun?