Examples of using "Peggio" in a sentence and their turkish translations:
Sen en kötüsün.
En kötüsü için hazır mısın?
Biz en kötüsü için hazırız.
Sen ondan daha kötüsün.
Sen ondan daha kötüsün.
- Sen Tom'dan daha kötüsün.
- Tom'dan betersin.
Ben en kötüsüne hazırım.
Ben çok daha kötüydüm.
En kötüsü için hazırlanın.
En kötüsü için hazır olmalısınız.
En kötüsü bitti.
Sandığından daha kötü.
Ben daha kötüsünü duydum.
Daha kötüsünü gördüm.
daha da kötüleri olmakta,
Yarın daha kötü olacak.
Daha kötüsünü yaptık.
Daha kötü olabilirdi.
Bu çok daha kötü.
Yine de en kötüsü gelecek.
En kötüsü için hazırlıklı olmak zorundayız.
Tom daha kötü yapabilirdi.
Muhtemelen çok daha kötüsünü gördün.
Ben çok daha kötüsünü gördüm.
Daha kötü olabilirdi.
En kötüsü için hazırlanıyorum.
Daha da kötüsünü yapabiliriz.
En kötü kısmı atlattın.
Bu öncekinden daha kötü mü?
Daha kötüsünü gördük.
Daha kötü yaptım.
Daha kötüsünü aldım.
Bu çok daha kötü olabilirdi.
Daha kötüsünü bekliyordum.
Bu daha öncekinden daha kötü.
Daha kötü olamaz.
En kötü şeyler hiç bitmez.
Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.
Kötü bittiğimizi düşünüyorum.
Her gün gittikçe daha kötüleşiyor.
Tom en kötüsü için hazırlandı.
En kötüsünü beklemek zorundayız.
Ben neyin daha kötü olduğunu bilmiyorum.
Tom daha kötüsünü gördü.
O bundan çok daha kötü.
Tom Mary'den daha kötü.
Beterin beteri var.
Seninki daha kötü.
Okuldan nefret ederim fakat cahillik daha kötü.
Düşündüğümden bile daha kötüdür.
Bugün hava dünkünden daha kötü.
Durum gitgide daha da kötüleşti.
Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.
Aslında, sayesinde kendimi daha da kötü hissettim.
"Daha kötü olabilirdi. En azından beyazım."
Bu bir bombadan daha kötü!
Bugün dün hissettiğimden daha kötü hissediyorum.
Olabilecek en kötü şeyi düşünelim.
Jacob Coxey en kötüsü için hazırdı.
Her zaman en kötü için hazırlıklı olmalıyız.
Bu daha kötüyken, biz daha iyiydik.
Onların yapabileceğinin en kötüsü nedir?
Havuç, soğandan bile daha kötüdür.
Uyuşturucu almak sigara içmekten daha kötüdür.
Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.
Bu noktadan sonra, sadece kötüye gidiyor.
Nasıl bir beklentide olmam gerektiğini bilmesem de en kötüsüne hazırdım.
O gittikçe kötü oluyor.
Ve daha da kötüsü “Medya da bunun konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.
Çin'deki kirlilik Doğu Avrupa'da olduğu gibi gittikçe kötüleşiyor.
Hapishanedeki yaşam bir hayvanın yaşamından daha kötüdür.
İnsanları aldatmak yanlıştır, fakat kendinizi aldatmak daha kötü.
Napolyon tarafından yaratılan Marşallar listesinde değildi. Daha da kötüsü, 1805'te Mareşal Lannes'ın Beşinci Kolordusu'ndaki
Yol oldukça çamurluydu ve daha kötüsü, yağmur yağmaya başlamıştı.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.
Kadınların erkeklerden daha iyi olduğunu sanmıyorum, fakat sanırım erkekler kadınlardan daha kötü.
Hatalısınız. Papa Cenapları her açıdan hatalıdır. Mesih buraya Kolomb'la birlikte gelmedi. Gelen Deccaldi. Yerli soykırımı, II. Dünya Savaşındaki soykırımdan daha kötüydü, papa bile bunu inkar edemez.