Examples of using "Morse" in a sentence and their turkish translations:
O, onu ısırdı.
Onları nereden ısırdın?
O İngilizce, Çince, Esperanto ve Mors Kodu bilir.
Bir şey onu ısırdı.
Bir şey onu ısırdı.
Tom'u bir şey ısırdı.
O dudağını ısırdı.
O dudağını ısırdı.
Köpek adamı ısırdı.
- Bir kobra, Tom'u ısırdı.
- Tom'u bir kobra soktu.
Beni bir böcek ısırdı.
Tom dudağını ısırdı.
Köpeğim Tom'u ısırdı.
Bir köpek onu bacağından ısırdı.
Köpeğim onları ısırdı.
Tom'un atı onu ısırdı.
Tom'un köpeği onu ısırdı.
Köpek, elimden ısırdı.
Bir köpek onun bacağını ısırdı.
Köpek onun bacağını ısırdı.
Tom'un köpeği beni ısırdı.
Tom'un köpeği Mary'yi ısırdı.
Sami'nin atı, Leyla'yı ısırdı.
Siyah ve beyaz bir köpek beni ısırdı.
Köpeğim Tom'un bacağını ısırdı.
Tom'un köpeği elimi ısırdı.
Tom'un köpeği bacağımı ısırdı.
Köpek kemiği çiğnedi.
Isırıldın mı?
Tom'un köpeği Mary'nin elini ısırdı.
Elimi ısıran o köpekti.