Examples of using "Luogo" in a sentence and their turkish translations:
Ben buraya uygun değilim.
İkinci adım:
Affedersiniz, burası hangi yerdir.
Toplantı dün yapıldı.
Değişiklikler yer alıyor.
Olayın ne zaman gerçekleştiğini biliyor musunuz?
Onun doğum yerini biliyor musun?
Düğün ne zaman gerçekleşti?
Uzak bir yere gidelim.
Bu, kutsal topraktır.
Parayı güvenli bir yerde tut.
Öncelikle, o çok pahalı.
Kaza kavşağın yanında oldu.
bir ibadethaneye,
İnsanı ürküten seslerin...
Dünya'nın neresinde olursa olsun...
Üçüncü olarak moral için.
Kaza ne zaman meydana geldi?
Düğün yarın olacak.
Toplantı yarın olacak.
Parti ne zaman olacak?
Kimlik yere bağlıdır.
- Burası umuma açık yer.
- Burası halka açık bir yer.
Bu yerin gizemli bir atmosferi var.
Yer belli değil.
Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.
Bu dikkat çekici bir yer.
Monte Cassino'da şiddetli bir savaş oldu.
Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.
Okyanuslar affetmeyen yerler
İnsanlar için bir yer daha.
Burası sanat için yapıldı.
Konser önümüzdeki pazar günü gerçekleşecek.
Konser gelecek yaz gerçekleşecek.
Onun tenkitleri yersizdi.
O güvenli bir yerde.
Hırsızlık ne zaman gerçekleşti?
Maine uzak bir yerdir.
- Hikâye Lizbon'da geçiyor.
- Öykü Lizbon'da geçiyor.
Bu, pusu için mükemmel bir yerdir.
- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- Konferans Tokyo'da yapılacak.
- Toplantı Tokyo'da yapılacak.
Kaza, önceki gün gerçekleşti.
Resmi akşam yemeği Beyaz Sarayda gerçekleşti.
Mossel Körfezi, büyük beyazların
O, yöre sakini bir çocukla evlendi.
Özgürlük bir yer ya da bir fikir midir?
Dün üzücü bir kaza gerçekleşti.
Dünyanın her bir yanında her gün yaşanıyor,
Central Park çalıştığım yere yakındır.
Parti 22 Mayısta düzenlendi.
Yer kesinlikle görülmeye değer.
Yeni motor testi bugün gerçekleşir.
Her yıl kendimi farklı bir yerde buluyorum.
Her şey için bir zaman ve bir yer vardır.
Başka bir yer bulalım.
Lütfen bu yeri onu bulmak istediğin kadar temiz bırak.
- Kazanın olduğu yer bu mu?
- Kazanın olduğu yer burası mı?
Bu, olayın olduğu yerdir.
Yaşadığı yer kasabadan uzaktır.
Hiçbir yer güvenli değildir.
O çok yalnız bir yerdi.
Eninde sonunda kaybolmanın da bir yer olduğunu anlıyoruz.
Olay sonrası basmakalıp sözler söylemekten memnundular,
ortaya çıkmaması için yatırım yapmaya teşvik etmiş olmuyoruz
Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.
Yani bu da insanlar için yapılmış
Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.
Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.
Londra Büyük Yangını 1666 yılında meydana geldi.
Nerede olduğumuza bakmaksızın her nasılsa, duygu cinsiyetli.
Burası güvenli bir yerdir.
Bu tip yerlerden nefret ederim.
Bu çok özel bir yer.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
Bunun yaşandığı tek yer Çin değil.
Meydan, insanların buluştuğu yerdir.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum
Sahil, çocukların oynaması için ideal bir yerdir.
Konum değişti.
Bu yer yüzmek için uygun.
Ve orası CBP'nin oğlundan ayırdığı
Gecelerin en karanlığında Namibya'nın kumulları korkulası yerlerdir.
Hayallerimiz yeni ürünlerin, yeni hizmetlerin
Başlangıç için Kudüsü ziyaret ettim-üç büyük din için kutsal bir yer.
Bu yerin savunulması zor olacaktır.
Bu yer güzel ve sakin.
Tom her şeyin yeri ve zamanı olduğuna inanıyor.
Yolun iki şerite ayrıldığı bir yere geldik.
Tom'un cenaze merasimi pazartesi günüdür.
Tom'un cenaze töreni bu hafta olacak.
Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.
Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.
Orası Ruth Williams'ın siyahi aktörleri eğittiği bir yer.
Bu, dünyadaki en kötü yerdir.
Kilise ibadet edilen bir yerdir.