Examples of using "Libreria" in a sentence and their turkish translations:
Kitapçıya gittim.
Onu bir kitapçıdan alabilirsiniz.
John bir kitaplık yaptı.
Kitabevi açıktır.
O, kitapçıdan kitap satın alıyor.
Kitapçıdan bazı kitaplar alıyordum.
O, kitapçıda birçok kitap aldı.
Kütüphanenin önünde buluşmamız gerekiyordu.
Kitapçıya kadar yürüyelim.
O, haftada bir kez kitapçıya gider.
Hemen köşede bir kitapçı var.
Kütüphanede bir kitap okuyor.
Mary yerel bir kitapçıda çalışır.
Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz?
Bu kitabı Maruzen kitabevinden aldım.
Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
Kütüphane, otobüs durağının yanında.
Senin yardımın olmadan bu kitaplığı taşıyamam.
Bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıdan aldım.
Alışveriş merkezinin önünde bir kitapçı var.
Evimin karşısında bir kitapçı var.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
Kütüphaneye geçtim ve kendime ilginç bir kitap aldım.
İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük.
Kitabı tesadüfen o kitapçıda buldum.
Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
Eylül sonuna kadar bir kitapçıda tam gün çalışıyorum.
Tom bir kitapevinde çalışıyor.
Kitaplık o kadar karışmış ki aradığım kitabı bulamıyorum.