Examples of using "Aspetti" in a sentence and their turkish translations:
Beklememi istiyor musun?
Otobüs mü bekliyorsun?
Beklememi istemiyor musun?
Beni bekleyecek misiniz?
Onları bekle.
etnobotanik yanları,
Bekleyin.
Ondan çok şey bekliyorsun.
- Bekle beni!
- Beni bekle!
Burada beklememi istiyor musunuz?
Onu bekle.
Onu bekle.
Diğer bakış açıları var.
Tom muhtemelen seni bekleyecek, değil mi?
O, İskoç lehçelerinin farklı yönlerini kullanır.
Tom muhtemelen beklemeyecek.
Tom onu beklememi istiyor.
Tom muhtemelen bekleyecek.
Bizi burada bekle.
Olduğun yerde kal!
Bekle, sadece bir süre bekle.
ve kendisinin de beklediği şekilde artık üretken değilse,
Bekleme.
Lütfen sıran gelene kadar bekle.
Burada bekle.
Hey, bekle.
Altı saat bekleyin.
Dışarıda bekle.
Kimi bekliyorsun?
Gerçekten benim buna inanmamı bekliyor musun?
- Dayan!
- Ha gayret!
Tom'u bekle.
Orada bekle.
Ne zaman yurt dışına çıkmayı düşünüyorsun?
Benim için gelene kadar benim beklememi ister misiniz?
Bekle. Geri gel.
- Hey! Bekleyin!
- Hey! Bekle!
Güzel olmanın olumsuz yanları var.
Bekle, kendini vurma!
- Hey, beni bekle.
- Hey, beni bekleyin.
Benim için orada bekle.
İngiltere birçok yönden Japonya'ya benzer.
Lütfen bekle.
Bir süre bekleyin.
Sıranızı bekleyin.
Beni beklemeni istiyorum.
Bir soru sorduğun zaman bir cevap beklersin.
Çok fazla bekleme.
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bir saniye bekle.
Bir süre bekle.
Sadece bekle!
Altı saat bekleyin.
Biraz bekle.
Burada bekle.
Burada bekle.
Bekle, daha fazlası var.
Bekle! Ateş etme!
Bir dakika dur.
Hemen sonuç beklemeyeceğinizi umuyorum.
Mucizeler bekleme.
Merhamet bekleme.
Olumlu yönler nedir?
Lütfen yarım saat bekle.
Lütfen burada bekleyin.
Dr. Miller, bir süre beklemenizi istiyor.
hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.
Altıya kadar bekleyin.
Bekle, neden buradasın?
Hey, bir saniye bekle.
Burada bir saniye bekleyin.
Bekleme salonunda bekleyin.
Bekle. Sen sadece ne dedin?
Önümüzdeki yıla kadar bekle.
Arabada bekle, tamam mı?
Ofisimde bekle.
Şimdi, bir saniye bekle.
Hey, bir dakika bekleyin.
Beni beklemeyin.
Akşam yemeği için beni bekleme.
Beni bekle. Geri döneceğim.
Yağmur yağıyorsa beni beklemeyin.
- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
Burada bekle. Ben kısa zamanda dönerim.
Bir dakika bekleyin, lütfen!
- Lütfen yarım saat bekle.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.
- Oyunun başlamasını bekle.
- Oyunun başlamasını bekleyin.
- Oyunun başlamasını bekleyiniz.
Tom bir süre beklemeni istiyor.
- O meşgul. Bir dakika bekleyin.
- O yoğun. Bir dakika bekleyin.
Beklentilerinle isteklerin arasındaki mesafe açıldıkça
Ben dönünceye kadar burada bekle.
Ne yapmamızı bekliyorsun?