Translation of "L'ambiente" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "L'ambiente" in a sentence and their turkish translations:

Salviamo l'ambiente!

Çevreyi koruyalım!

- Dobbiamo salvare l'ambiente dall'inquinamento.
- Noi dobbiamo salvare l'ambiente dall'inquinamento.

Çevreyi kirlilikten kurtarmalıyız.

Per migliorare l'ambiente.

Çevreyi iyileştirmek için.

Dobbiamo salvaguardare l'ambiente.

Çevreyi korumalıyız.

- Dobbiamo provare a proteggere l'ambiente.
- Dobbiamo cercare di proteggere l'ambiente.

Çevreyi korumaya çalışmalıyız.

L'ambiente era estremamente duro,

Çevre son derece acımasızdı,

L'ambiente deve essere protetto.

Çevre korunmalı.

Tutti devono proteggere l'ambiente!

Çevreyi herkes korumalıdır.

- L'ambiente di lavoro di Tom era buono.
- L'ambiente lavorativo di Tom era buono.

Tom'un iş çevresi iyiydi.

Simulando l'ambiente del TechCrunch Disrupt,

TechCrunch Disrupt ortamını taklit ederek

Scaturita dalla mia preoccupazione per l'ambiente.

bir fikir kökleşmeye başladı.

Piantare foreste è buono per l'ambiente.

- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.

Perché l'ambiente stava diventando sempre più tossico.

çünkü çevre git gide artarak daha kötü hale geldi.

Per i diritti degli immigrati, per l'ambiente,

göçmenlerin haklarını, çevreyi,

È in netto contrasto con l'ambiente circostante.

Çevresi ile keskin bir tezat oluşturuyor.

Bush fa del suo meglio per proteggere l'ambiente.

Bush çevreyi korumak için elinden geleni yapar.

Lui poteva correre a perdifiato e controllare l'ambiente circostante,

O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.

Offre l'ambiente perfetto per far tornare gli animali alla natura...

hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

Mi piace riciclare: questo protegge l'ambiente ed il mio portafoglio.

Geri dönüşümü severim, çevreyi ve cüzdanımı korur.

So che questo non è letale, visto l'ambiente in cui l'ho trovato.

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

Si pregha di pensare a l'ambiente - avete realmente bisogno di stampare questo messagio ?

Çevreyi düşünün lütfen - gerçekten bu e-postayı yazdırmanız gerekiyor mu?

- Un edificio con soffitti alti e stanze enormi può essere meno pratico del blocco incolore di uffici che prende il suo posto, ma spesso si adatta bene con l'ambiente circostante.
- Un edificio con soffitti alti e stanze enormi può essere meno pratico del blocco incolore di uffici che prende il suo posto, però spesso si adatta bene con l'ambiente circostante.

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.