Examples of using "Jamal" in a sentence and their turkish translations:
Onu bana ver, Jamal.
Jamal'ı gördün mü?
Jamal, bekle.
Şimdi beni izle, Jamal.
Buradayız, Jamal.
Bana ondan bahset, Jamal.
Jamal şimdi nerede?
Neden buradasın, Jamal?
Şikayet etme, Jamal.
Jamal hiçbir şey söylemedi.
- Hadi, Jamal.
- Gidelim, Jamal.
Ne yapmam gerekiyor, Jamal?
Jamal'e söyledin mi?
Gerçekten Jamal'ı özlüyorum.
Jamal mı? O burada ne yapıyor?
Jamal bana bir not bıraktı.
Şunu gördün mü, Jamal?
O, Jamal olmalı.
O haklı, Jamal.
O Jamal'la birlikte.
Jamal ona tapıyor.
Jamal nereye gitti?
Abartma, Jamal.
Jamal'ı arıyorum.
Yarın Jamal'ı arayacağım.
Bu Jamal mi?
Beni incitiyorsun Jamal.
Lütfen Jamal'e söyleme.
Jamal bir taksiyle geldi.
Jamal odasına gitti.
Jamal'e hayır dedim.
Jamal onun için ölürdü.
Korkma, Jamal.
Bir sorun var mı, Jamal?
- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.
Ben Jamal, Sarah'nın kocası.
Bir söz verdin, Jamal.
Jamal olmadan yaşamak düşünülemez.
Jamal kendini biraz daha iyi hissediyor.
Biraz kahve iç, Jamal.
Jamal her zaman bana karşı çok kibardır.
Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.