Translation of "Giallo" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Giallo" in a sentence and their turkish translations:

- Tom sta leggendo un giallo.
- Tom sta leggendo un romanzo giallo.

Tom gizemli bir roman okuyor.

Il formaggio è giallo.

- Peynir sarı.
- Peynir sarıdır.

Il sole è giallo.

Güneş sarıdır.

- Qual è il tuo romanzo giallo preferito?
- Qual è il suo romanzo giallo preferito?
- Qual è il vostro romanzo giallo preferito?

Favori gizem romanın nedir?

Tonalità di giallo e verde

Sarı ve yeşilin tonları

Amo il mio pullover giallo.

Sarı kazağımı çok severim.

Quel gesso non è giallo.

O tebeşir sarı değildir.

Il formaggio non è giallo.

Peynir sarı değildir.

- Si è divertito leggendo un giallo dopo cena.
- Lui si è divertito leggendo un giallo dopo cena.
- Si divertì leggendo un giallo dopo cena.
- Lui si divertì leggendo un giallo dopo cena.

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

- Prenderò quello giallo.
- Prenderò quella gialla.

Ben sarı olanını alacağım.

Mary sta indossando un vestito giallo.

Mary sarı bir elbise giyiyor.

Il mio cuore è verde e giallo.

Kalbim yeşil ve sarıdır.

Jane aveva un fiocco giallo nei capelli.

Jane'in saçında sarı bir kurdela vardı.

L'arbitro gli ha mostrato il cartellino giallo.

Hakem ona sarı kartı gösterdi.

La ragazza aveva un nastro giallo nei capelli.

Kız saçına sarı bir kurdele takıyordu.

Perché non ti provi addosso questo maglione giallo?

Bu sarı kazağı niçin denemiyorsun?

- Tom solitamente non si ferma se il semaforo è giallo.
- Tom di solito non si ferma se il semaforo è giallo.

Tom ışık sarıysa genellikle durmaz.

- Non ho mai visto un sottomarino giallo in vita mia.
- Io non ho mai visto un sottomarino giallo in vita mia.

Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.

Mentre grandi quantità di giallo fanno piangere i bambini.

aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.

Ma la madre assocerà per sempre il colore giallo

ama anne bundan sonra, sarı rengi daima tehlikeyle

Il sole di sera non è giallo, è arancione.

Batan güneş sarı değildir ama turuncudur.

Di solito, il giallo è visto come un colore molto felice.

Sarı, genellikle çok mutlu bir renk olarak anılır.

La madre vede solo la sfocatura del giallo per un istante,

Anne bir anlığına, bulanık bir şekilde sarı rengi görüyor,

- Le banane mature sono gialle.
- Le banane mature hanno il colore giallo.

- Olgun muzlar sarıdır.
- Olgun muzun sarı rengi vardır.

1° passo. Scaldate l'olio vegetale (0,5 L) (qualsiasi grasso o una miscela di olio e grasso) nella pentola a fuoco vivace, aggiungete le cipolle a fette (400 g), friggete fino a quando le cipolle prendono un colore giallo, poi aggiungete la carne (di qualsiasi tipo) (1 kg).

Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.