Translation of "Furto" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Furto" in a sentence and their turkish translations:

- Vorrei denunciare un furto.
- Io vorrei denunciare un furto.

- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.

- Era accusato di furto.
- Lui era accusato di furto.

O hırsızlıkla suçlandı.

- È colpevole di furto.
- Lui è colpevole di furto.

O, hırsızlıktan suçludur.

È un furto.

Bu bir kelepir.

- Tom ha accusato Mary di furto.
- Tom accusò Mary di furto.

- Tom, Mary'yi çalmakla suçladı.
- Tom, Mary'yi hırsızlıkla suçladı.

- La polizia l'ha accusato di furto.
- La polizia lo ha accusato di furto.
- La polizia lo accusò di furto.

Polis onu hırsızlıkla suçladı.

La proprietà è un furto.

Mülkiyet hırsızlıktır.

Tom è colpevole di furto.

Tom çalmakla suçlu.

Questo è un vero furto.

Bu gerçek bir kelepir.

Si trattava di un furto?

O bir soygun muydu?

- Tom era la vittima di un furto d'identità.
- Tom era la vittima di un furto di identità.
- Tom è stato vittima di un furto di identità.
- Tom era vittima di un furto di identità.
- Tom fu vittima di un furto di identità.

- Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
- Tom bir kimlik hırsızlığının kurbanıydı.

L'uomo è stato accusato di furto.

Adam hırsızlıkla suçlandı.

La polizia lo arrestò per furto.

Polisler onları hırsızlık için tutukladı.

Abbiamo segnalato il furto alla polizia.

Biz hırsızlığı polise bildirdik.

La vera arte è il furto.

Gerçek sanat hırsızlıktır.

- Tom è stato ferito in un furto con scasso.
- Tom fu ferito in un furto con scasso.

Tom bir soygunda yaralandı.

- Cosa? Questa T-shirt costa 3.000 yen? Questo è un furto!
- Cosa? Questa T-shirt viene 3.000 yen? Questo è un furto!
- Cosa? Questa T-shirt costa 3.000 yen? È un furto!
- Cosa? Questa T-shirt viene 3.000 yen? È un furto!

- Ne! Bu tişört 3000 yen mi? Bu bir soygun!
- Ne! Bu tişört 3000 yen mi? Kazık bu!

È un furto al doppio di quel prezzo.

- Bu fiyata çok kelepir.
- Kelepir, yarı fiyatına.

Tom deve affrontare un'accusa di furto con scasso.

Tom hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıyadır.

Ho denunciato il furto della mia auto alla polizia.

Polise arabamın çalındığını bildirdim.

La polizia arrestò un sospetto in relazione con il furto.

Polis soygunla ilgili olarak bir şüpheliyi tutukladı.