Examples of using "Disponibile" in a sentence and their turkish translations:
Ben mevcutum.
Ben şimdi müsaitim.
Her şey mevcut.
Müsait değilim.
O, mevcut değil.
- Tom bu gece mevcut.
- Tom bu gece müsait.
Tom şimdi mevcut.
John şu an müsait mi?
Tom şimdi müsait mi?
Ben her zaman mevcut değilim.
- Ne zaman müsaitsin?
- Ne zaman uygunsun?
Tom müsait.
Tom müsait mi?
Tom müsaitti.
Araba bugün mevcut değildir.
İnternet şu anda kullanılamıyor.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
İşe yarar bir yardım var mı?
O artık mevcut değil.
Öğle yemeği hazır olacak.
Yiyecek olacaktır.
Tom müsait değil.
Musait misin? Telefon edebilir miyim?
Mevcut bir yer olduğunu biliyorum.
Müsait bir tur rehberi var mı?
Tatoeba geçici bir süreliğine kapalıydı.
Bu çevrede gaz mevcut mu?
Gerekli donanımın listesi burada mevcut.
- Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- Müsait olan tek oda bir çift kişilik.
Biz; özgürce kullanıbilen, İngilizce-Japonca iki dilli bir külliyat oluşturduk.
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
Oda servisi hâlâ mevcut mu?
Toplantılar için oda uygun olacak mı?
İngilizce Vikipedi bugün kullanıma uygun olmayacak.
Kitap şu an yok.
Gaz bu çevrede mevcut.
Tom şu anda müsait değil.
Tom bunu ücretsiz yapmaya istekli olduğunu söylüyor.
O kitap sadece bir mağazada mevcut.
Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
Müsait olduğunda senden dört gözle haber bekliyorum.
Tom Mary'ye ona Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.
Tatoeba şu anda kullanılamıyor. Bu sorundan dolayı özür dileriz. Daha fazla bilgi için blogumuza ve Twitterımıza bakabilirsiniz.
Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.