Examples of using "Confine" in a sentence and their turkish translations:
.
O, sınırı geçti.
Tom sınırı geçti.
Bu sınır, geçirgen.
Biz sınıra yakın hiçbir yerde değiliz.
Onlar sınırı geçti.
Tom Kanada sınırından 10 mil uzakta yaşıyor.
Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.
Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz
Ordu, Fransa ve İspanya arasındaki sınırı koruyor.
beni yasa dışı bir takip listesine aldı.
sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor.
sınırı geçip Meksika'daki evime gidiyordum.
Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika arasında bir sınır vardır.
ABD sınırını geçip San Diego'daki büroma gidiyorum.
İki genç Pokemon Go oynarken yasadışı olarak sınırı geçti.
Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.
Almanya Fransa'nın sınır komşusudur.