Examples of using "Compra" in a sentence and their turkish translations:
Bu kitabı satın alıyor.
- Al!
- Satın al!
O elbiseler satın alır.
O ilaç satın alır.
O ekmek satın alır.
O ekmek alır.
Kim satın alıyor?
Satın al!
Süpermarketten ne alır?
Süpermarketten ne alır?
O her zaman süt alır.
Bize gazeteler alır.
O bize ayakkabılar alır.
O, kitapları nereden satın alıyor?
Tom ekmek almaz.
O hâlâ süt alır.
Her zaman pahalı elbiseler alır.
Her zaman pahalı elbiseleri alıyor.
Tam sürümü satın alın.
Tom ekmek alıyor.
Bu şeyleri kim alıyor?
O onları muhtemelen yurt dışından satın alıyor.
Neden gıda ürünleri satın almıyor?
Tom'un ne aldığı umurumda değil.
(SG) Alexa, organik yiyecekler al.
Saygı satın alınamaz.
Tom satın alıyor.
Her seyirci bilet satın alır.
Mary ekmek satın almaz.
Tom sık sık pahalı kıyafetler satın alır.
Tom eski paraları alır ve satar.
Gümüşü nasıl alırsın?
Maliyeti ne olursa olsun istediğini alır.
O, aldığı her şeyin kaydını tutar.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
Kızım dükkândan süt alıyor.
Tom çevrimiçi alışveriş eder.
Tom bana istediğim şeyleri satın alıyor.
Ekmek almıyorsunuz.
Adam eşi için güzel güller alıyor.
Tom her yıl iki veya üç kamera satın alır.
Bir tüccar malları alan ve satan bir kişidir.
İnsanlar ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alırlar.
Bir ev satın aldığın zaman belgeleri dikkatli oku.
- Fiyatına bakmadan, istediği her şeyi alır o.
- O, fiyata dikkat etmeden istediği her şeyi alır.
Neden onu almıyorsun?
Benim için biraz safran alır mısın?
Biletlerini erkenden satın al.
İki karton yumurta satın al.
- Lütfen birkaç elma satın alın.
- Lütfen birkaç elma al.
Bir kitap al ve onu oku.
Lütfen bunu benim için al.
Ne sıklıkta yeni kıyafet alıyorsun?
İnsanlar bu pazarda süt almazlar.
Ayakkabılarını genellikle nereden satın alırsın?
Para mutluluğu satın almaz.
Neden sen de biraz dondurma almıyorsun?
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
Bana bir dondurma alırsan seni bir öperim.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük veririm.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük vereceğim.