Examples of using "Calde" in a sentence and their turkish translations:
Sicilya'da yazlar sıcaktır.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
Tom'un sıcak bir eli var.
Bu battaniyeler çok sıcak.
Yumurtalar hala sıcak.
Onun dudakları hararetliydi.
Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.
Çok sıcak şeyleri yiyemem ya da içemem.
Yazlar Kyoto'da çok sıcaktır.
böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor
Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.
Sıkı giyin.