Examples of using "Buoni" in a sentence and their turkish translations:
İyi kitaplar oku.
Biz iyi arkadaşlarız.
lezzetli, bitkisel burgerler sunarak yapabiliriz.
O, iyi önerileri kabul eder.
Biz iyi bir ilerleme yapıyoruz.
Bir sürü iyi restoran biliyorum.
- İyi arkadaşlar.
- Onlar iyi arkadaş.
Bu arazi iyi ürün verir.
Çok sayıda iyi sporculara karşı yarıştı.
Son zamanlarda hiç güzel kitap okudun mu?
Çocuğun iyi refleksleri var.
Biz bugün iyi iş yaptık.
Çok iyi işim var.
Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.
bazı iyi ortakları da dâhil ederek
İyi sonuçlar umalım.
Onlar iyi arkadaş kaldı.
Sonuçlar iyi.
Sonuçlar iyiydi.
Biz iyi arkadaşlarız, başka bir şey değil.
Buradaki burgerler çok iyi.
Buralarda hiç iyi restoranlar biliyor musun?
Senin tavırların çok iyi değil.
Tom ve Mary iyi arkadaşlar olarak kaldılar.
Fransızcada iyi notlar aldım.
Ama içinde bir sürü iyi besin maddesi var.
Yemek fişlerini nasıl kullanırım?
İyi sonuçlar bekliyoruz.
Tom iyi notlar alırdı.
Tom'un iyi refleksleri var.
Tom oldukça iyi notlar alıyor.
Biz iyi arkadaşlarız.
Tom ve Mary gerçekten iyi arkadaşlar.
- İyi arkadaş olurduk.
- Biz iyi arkadaştık.
Jambon sandviçler gerçekten iyiydi.
Tom ve Mary gerçekten iyi arkadaştı.
Biz iyi arkadaşlar olduk.
Onlar iyi arkadaş kaldı.
Bakın, şu hasırotları aslında gayet iyidir.
Bana iyi öğüt verdin.
Tom ve ben iyi arkadaşlarız.
Tom ve John iyi arkadaştır.
O, İngilizcede iyi notlar alır.
Biz çok iyi iş yaparız.
İyi sonuçlar beklenmektedir.
Bunlar iyi.
Tom ve Mary iyi arkadaştı.
Tom ve Mary iyi arkadaşlar.
Tom bize iyi tavsiye verir.
Tom iyi ilerleme kaydediyor.
- İyi arkadaşlar.
- Onlar iyi arkadaş.
Senin iyi arkadaşların var.
Ben iyi öğretmenlere sahip olduğum için şanslıyım.
Öğrenciler İngilizcede iyi ilerleme yapıyorlar.
Bay Brown ile iyi geçinir.
Onun Bay Brown'la arası iyi.
Tom John'la samimidir.
Bütün kitaplar iyi kitaplar değildir.
Tom Fransızcada iyi notlar alır.
Boston'da bir sürü iyi restoran var.
Tom ve Mary oldukça iyi arkadaşlardı.
Tom ve Mary oldukça iyi arkadaşlar.
Buralarda hiç iyi restoran var mı?
Onun kız kardeşi ile ben iyi arkadaş olacağız.
İyi filmler ufuklarımızı genişletir.
Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor.
Park Street'te birkaç iyi restoran biliyorum.
Onlar senin iyi arkadaşların.
Biz doğuştan iyiyiz, onlar değil,
Onların komşularıyla arası iyi.
Ekmek ve süt iyi yiyeceklerdir.
Onu en iyi arkadaşlarımdan biri olarak düşünüyorum.
Sinirlenecek iyi nedenlerim var.
Onlar onun iyi arkadaşları.
Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.
Buralarda hiç iyi restoranlar var mı?
Onlar iyi
İyiydik.
Onlar iyiydiler.
İyi koltuklar edinebilmemiz için tiyatroya erken gidelim.
Benim en iyi dostum bana her zaman iyi tavsiyeler verir.
İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.
Yerel mağazalar turistlerle iyi iş yapar.
İyi arkadaşlara sahip olmak istemeyen hiç kimse yok.
O, bu makineyi kullanmada iyi ilerleme kaydetti.
Onlar altın kadar iyi.
Tom Mary'ye şarkı yazma ile ilgili birkaç güzel tavsiye verdi.
Sen ve ben iyi arkadaşlarız.
Aynı zamanda şaşırtıcı derecede iyi yüzücüler.
bu düşüncelerin, davranışların zayıf öngürücüleri olduğu
İyi bir çift güneş gözlüğüne ihtiyacım var.
Tom'un ailesiyle arası iyi değil.
ve notlarım iyi olmasına rağmen hiçbir şeye hevesim yoktu.
Biz uzun bir süredir iyi arkadaşız.
Tom ve Mary iyi bir anne babadır.
Bir sürü iyi arkadaşımı Boston'da bıraktım.
Onların hepsi iyi.