Examples of using "Avevamo" in a sentence and their turkish translations:
Bizim bir şansımız vardı.
- İkimiz de açtık.
- İkimizin de karnı açtı.
Bizim sana ihtiyacımız vardı.
Biz seni nezaret altına aldık.
Bir sürü mobilyamız vardı.
Biz gerçekten üşüdük.
Hiç sırrımız yoktu.
Bizim bir anlaşmamız vardı.
Üç uçağımız vardı.
Bizim biraz suyumuz vardı.
Bizim iyi niyetlerimiz vardı.
Biz üşümüyorduk.
- Çok açtık.
- Karnımız çok açtı.
Biz neredeyse hazırdık.
Biz korkmadık.
Tutkumuz vardı.
- Biz haklıydık.
- Haklıydık.
Biz onları nezaret altına aldık.
Hepimiz çok susamıştık.
Sizin için büyük planlarımız vardı.
Bizim hiç içme suyumuz yoktu.
Kutlayacak çok şeyimiz vardı.
Bizim yere ihtiyacımız vardı.
Bizim paraya ihtiyacımız vardı.
Bizim nedenlerimiz vardı.
Biraz bitmemiş işimiz vardı.
Çok suyumuz yoktu.
Fazla bir şeyimiz yoktu,
Bir randevumuz vardı.
Sorunumuz yoktu.
Seçeneğimiz yoktu.
Yiyecek bir şeyimiz yoktu.
Tom ne kadar harcadığımızı sordu.
İçecek suyumuz yoktu.
Evimizde iki tuvalet var.
Bizim çok basit bir planımız vardı.
Ahşap teknelerimiz vardı.
Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk.
Fakat hiç paramız yoktu
Birbirimize inandık.
Tek bir amacımız vardı:
Niyetimiz zarar vermek değildi.
Bizim zamana ihtiyacımız vardı.
Yardıma ihtiyacımız vardı.
Bizim bilgiye ihtiyacımız var.
Dün okulumuz yoktu.
Biz onu nezaret altına aldık.
Onu gözetim altında tuttuk.
Biz neyden korktuk?
Biz hatalıydık.
Biz uçaklarımız vardı ama onları satmak zorunda kaldık.
Acelemiz vardı.
Hakkında konuşacak bir şeyimiz yoktu.
Oğlunuzla ilgili iyi bir fikrimiz vardı.
Birlikte çok uğraşmıştık
O sırada sadece on beş yaşındaydık.
Onlar için büyük umutlarım vardı.
Yapacak daha iyi bir şeyimiz yoktu.
Aklımızda olan bu değil.
Sana birçok ortak özelliğimiz olduğunu söyledim.
- Bize biraz gizlilik gerekiyordu.
- Biraz gizliliğe ihtiyacımız vardı.
Tom bana bir sorunumuz olduğunu söyledi.
Tom bize herhangi bir sorumuz olup olmadığını sordu.
Neyse ki acil durum telsizimiz var.
Hepimiz vatan özlemi çekiyorduk.
Tom ve ben ikimiz de hatalıydık.
Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu.
Bizim herhangi bir yardıma ihtiyacımız yoktu.
Tom'un yardımına ihtiyacımız yoktu.
Onu yapmak için yeterince vaktimiz yoktu.
Tom'la başka seçeneğimiz yoktu.
Korkmadık.
İçeri girdiğinde,akşam yemeğini bitirmiştik.
Onun için ona ihtiyacımız yoktu.
Onun için ona ihtiyacımız yoktu.
- Onu incitmek istememiştik.
- Ona zarar vermek istemedik.
Başladığımızda, sadece altı çalışanımız vardı.
Tom ve ben aynı rüyayı gördük.
Hepimiz çok susamıştık.
Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık
Bir araya ihtiyacımız vardı.
Yetimhaneden aldığımız çocukların çoğu
Geçen yıl arka bahçemizde bir sinek kuşu yuvamız vardı.
Bu galibiyete ihtiyacımız vardı.
Hiçbir seçeneğimiz yoktu. Yapmamızı söyledikleri şeyi yapmak zorunda kaldık.
Yolumuzu kaybettik ve ne yapacağımızı bilmiyorduk.
Bir cevaba ihtiyacım vardı.
Yeterli paramız olmadığı için planlarımızı değiştirmek zorundaydık.
Akşam yemeğinde altı misafirimiz vardı.
Aslında bu biraz erken kutlamaydı çünkü bu yeterli değildi,
Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.
Bir sağanağa yakalanmadan önce uzaklaşmamıştık.
Yapacak zamanımız olmayan pek çok şey vardı.
Tom, Mary'nin katilini mahkum etmemiz için ihtiyacımız olan delili buldu.
ama yaptığımız hiçbir şey değişim sağlamıyordu.
Guantanamo mahkemelerinin düştüğünü ve kazandığımızı öğrenmek için
Fırsatımız varken Tom'u ziyaret etmememiz ne kötü.
Tüm ihtiyacımız olan iki yüz dolardı.
Tom ihtiyacımız olan her şeyi bize verdi.