Examples of using "Tanú" in a sentence and their turkish translations:
Bir tanık vardı.
30 tanık vardı.
Görgü tanığıydım.
Tom güvenilir bir tanıktı.
Ben bir tanığım.
Bir tanık olduğunu neden bize söylemedin?
Tom'un avukatı jürinin Mary'nin güvenilebilir bir tanık olduğunu düşüneceğini düşünmüyordu.