Examples of using "Találkoztak" in a sentence and their turkish translations:
Onlar hapishanede tanıştılar.
Onunla nerede tanıştın? Hatırlıyor musun?
Bir yaz öğleden sonrasında ilk defa buluştular.
Ebeveynlerim tanışma randevusunda tanıştılar.
İkinci kuşak İtalyanların çocuğuydu. Carmelo'da tanışmışlar.
Tom ve Mary kütüphanede tanıştı.
aynı gazeteyi okuyan diğer insanlarla da tanışırlar,
- Evlenmeden önce hiç görüşmemişlerdi.
- Evlenmeden önce hiç tanışmamışlardı.
Tom ve Mary ilk tanıştıklarında daha On üç yaşındaydılar
Beş yıl sonra yolları yine kesişti.
16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler