Examples of using "Mögött" in a sentence and their turkish translations:
Ama gözyaşlarımın ötesinde
Binanın arkasına park ettim.
Ben kameranın arkasındayken
bir medeniyet olduğunu zannedebilirsiniz.
Tüm bu engeller geride kaldı.
Tom tam Mary'nin arkasında durdu.
O bilinmeyen bir yerde yaşıyor.
Tom kanepenin arkasında saklanıyor.
Perdenin arkasında biri saklanıyor.
Güneş dağların ardında battı.
bir film ekibi bize eşlik ediyordu.
Dünyanın en ünlü güreşçileriyle
Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.
İnsanlar onun arkasından ona gülerdi.
Bahçe evin arkasında.
Tom kapıyı arkasından kapattı.
Onun arkasından böyle bir şey söyleme!
Seni yüzüne karşı pohpohlayan seni arkandan ısırır.
Güneş bulutların arkasında parlar.
Ağaçların arkasında bir adam görüyorum.
Ay, dağların arkasında kaybolurken...
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
Bir sürü eski kutunun arkasında bir şey gördü.
Tom arkasından Mary'yle dalga geçti.
Onun arkasından dedikodu yaptığımı düşünüyor.
Güneş dağların arkasından indi.
Keşke bu iş bitse.
Evin arkasında bir kır çiçeği çayırı var.
Evimin arka tarafında eskiden bir kiraz ağacı vardı.
Arka bahçedeki korkuluk kasırga sırasında devrildi.
O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.
Ağacın arkasına saklandım.
Bu işin arkasında Tom'un olduğuna emin misin?
sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.
Tom şifonyerin arkasında saklı bir şey buldu.
Tom taşın arkasına saklanan bir solucan buldu.
Paramı yatak odamdaki bir tablonun arkasındaki bir delikte saklıyorum.
Herkes benim arkamdan benim hakkımda konuşuyor gibi hissediyorum.
Onlar hapishanede tanıştılar.
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir
Gemi ufukta göründü.
Ay bulutların arkasındadır.
Sizden sonra kapıyı kapatın.
O araba sürerken onunla konuşma.
Allah'ın siktir ettiği yerde küçük bir kasaba.
Ne kadar süredir hapisteydin?