Examples of using "Térképet" in a sentence and their turkish translations:
Haritayı katlayın.
- Tom'a bir harita faksladım.
- Tom'a bir harita belgeçledim.
Keşke bir harita getirseydim.
- Haritayı bana ver.
- Bana haritayı ver.
- Haritayı bana verin.
- Bana haritayı verin.
Haritayı masaya serdim.
- Bir Avrupa haritası edinmek için nereye gidebilirim?
- Bir Avrupa haritası almak için nereye gidebilirim?
Haritayı masaya serdim.
Nereden bir harita alabilirim?
Mary büyük haritayı masanın üstüne yaydı.
Kaybolmamız ihtimaline karşın yanımızda bir harita taşıdık.
Haritayı kontrol edelim.
Onlar kestirme bir yol bulmaya çalışırken haritayı incelediler.
- Kestirme bir yol bulmak için haritaya baktılar.
- Kestirme bir yol bulmak için haritayı incelediler.
Ben haritaya bakarken bu çantayı tutar mısın?
Silindiri açın. Düz ve dikdörtgen bir haritanız var.
Yarın bana ödünç verdiğin haritayı iade edeceğim.
Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.
Daha doğru bir şekilde boyut görüntüleyen bir harita görmek isterseniz