Examples of using "Szándékosan" in a sentence and their turkish translations:
O kasten bir hata yaptı.
Onu kasten yaptım.
Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
O beni bilerek incitti.
Hatayı bilerek yaptın, değil mi?
Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.
Onun hatası kasıtlıydı.
Ben onların bunu, bilerek yaptıklarını düşünüyorum.
Onu kasten yaptığını düşünüyorum.
Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
Ben insanlara kasten yalan söylemem.
O hatayı bilerek mi yaptın?
Aynı zamanda, bu konuşmaları kasıtlı göz ardı etme
- Bunu bilerek yaptın!
- Bunu kasten yaptın!
Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini aldım.
O bu vazoyu kasten kırdı.
Tom bilerek son sayfayı boş bıraktı.
Tom bu hatayı kasten yaptı.
Tom'u yaptığı şeyin kasıtlı olduğunu düşünüyorum.
O onun dikkatini çekmek için kasten mendilini düşürdü.
O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.
Onun bunu kasıtlı olarak yaptığını biliyorum.
Bunu bilerek yaptın!
Sami, Leyla'yı bilinçli olarak yanlış bilgilendirdi.
Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.