Examples of using "Polgárháború" in a sentence and their turkish translations:
Davis, iç savaş istemiyordu.
Milyonlarca vatandaş ya yerinden edilmişti
-- Nijerya iç savaşından kısa bir süre sonraydı --
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.