Translation of "Kalapot" in Turkish

Kalapot vettem.

Bir şapka aldım.

Kalapot hord.

O bir şapka takıyor.

Nem visel kalapot.

O bir şapka giymiyor.

Nem hord kalapot.

O, şapka takmaz.

Föltett egy kalapot.

O bir şapka giydi.

Régi kalapot árul.

O eski moda bir şapka satıyor.

Szeretsz kalapot viselni?

Şapka takmayı sever misin?

Tom sosem hord kalapot.

Tom asla şapka takmaz.

Tom új kalapot akar.

Tom yeni bir şapka istiyor.

Kalapot kellett volna viselnem.

Bir şapka takmalıydım.

Tom nem viselt kalapot.

Tom'un kafasında şapka yoktu.

- Megemelte kalapját.
- Kalapot emelt.

O, şapkasını kaldırdı.

Miféle kalapot akarsz venni?

Ne tür bir şapka satın almak istiyorsun?

Vedd fel a kalapot!

Şapka giy.

Minden férfi kalapot viselt.

Erkeklerin hepsi şapka giydi.

Tom fekete kalapot viselt.

- Tom siyah bir şapka giyiyordu.
- Tom'un başında siyah bir şapka vardı.
- Tom siyah bir şapka takıyordu.

Vettem egy új kalapot.

- Yeni bir şapka satın aldım.
- Yeni bir şapka aldım.

Tom egy fekete kalapot visel.

Tom siyah bir şapka takıyor.

Vettem a boltban egy kalapot.

Dükkanda bir şapka aldım.

Tom gyakran visel fekete kalapot.

Tom genellikle siyah bir şapka giyer.

Akkortájt a férfiak kalapot viseltek.

O zamanlar erkekler şapka takardı.

Szerzett neki egy új kalapot.

O, ona yeni bir şapka aldı.

Tom egy furcsa kalapot visel.

Tom tuhaf görünümlü bir şapka takıyor.

Miért szeretsz annyira kalapot viselni?

Neden bu kadar şapka takmaktan hoşlanıyorsun?

Ezt a kalapot meg honnan szedted?

O şapkayı nereden aldın?

Tom más kalapot visel, mint tegnap.

Tom dün giydiğinden daha farklı bir şapka giyiyor.

Vettem egy új kalapot az áruházban.

Alışveriş merkezinde yeni bir şapka aldım.

Veszek a húgomnak egy új kalapot.

Kız kardeşime yeni bir şapka alıyorum.

- Soha nem hordanék olyan kalapot, ami úgy néz ki, mint az.
- Soha nem hordanék olyan kalapot.

Hiç öyle görünen bir şapka takmazdım.

Azt a kalapot az iskolában nem viselheted.

- Bu şapkayı okulda takamazsın.
- O şapkayı okul için giyemezsin.

- Fekete kalap volt rajta.
- Fekete kalapot viselt.

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

- Új kalapot akar.
- Új kalap kell neki.

O yeni bir şapka istiyor.

Választott egy kalapot, amelyik illett az új ruhához.

O, yeni elbisesi ile uyması için yeni bir şapka seçti.

Tom ezt a kalapot adta nekem a születésnapomra.

Tom bu şapkayı bana doğum günüm için verdi.

Tom azt mondta, hogy egy fickót keresett, aki kalapot viselt.

Tom şapka giyen bir adamı aradığını söyledi.

- Észrevettem, hogy új kalapot viselt.
- Feltűnt nekem, hogy új kalap van rajta.

Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.

- Szeretném, ha felvennéd azt az új sapkát, amit neked vettem.
- Szeretném, ha felvennéd azt az új kalapot, amit neked vettem.

Senin için aldığım o yeni şapkayı takmanı istiyorum.