Examples of using "Dél" in a sentence and their turkish translations:
Öğle vakti.
O öğle civarında gelecek.
O öğlenden beri uyuyor.
Öğleden az sonra geldi.
- Seul, Güney Kore'nin başkentidir.
- Seul Güney Kore'nin başkentidir.
Ülkem Güney Afrika'da
Öğleden önce oraya varmam mümkün değildir.
Güney Afrika'nın kaç tane başkenti var?
Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
Japonya ve Güney Kore komşudur.
Kazlar güneye uçuyor.
Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar
Üniversite güneye genişlerken
O elmaslar Güney Afrika'dan geliyor.
Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.
O buraya öğleden önce geldi.
Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.
Bu örümcek Güney Afrika'da çok yaygın.
Tom uyandığında neredeyse öğle olmuştu.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.
bu büyümenin çoğunun Güney Amerika'dan gelecek olduğu.
Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.
Öğlen oldu biz hala kahvaltı yapmadık.
Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;
Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.
öyle ki Güney Afrika veya Çin gibi ülkelerde
Güney Galler Vadileri tarihinde bir hak savaşı var.
Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.
Öğleden önce içki içmem.
Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.
Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.