Examples of using "Hinni" in a sentence and their turkish translations:
İnanmak istiyorum.
Birbirimize inandık.
Ona inanabiliyor musun?
Buna inanmak istiyorum.
Asla inanmayacaklar bize.
Onlar bana inanmayacak.
Onlar bize inanmaz.
Kim bize inanacak?
Hiç kimse bizi inanmayacak.
- Gözlerinize inanmayacaksınız.
- Gözlerinize inanamayacaksınız.
Unutacağını düşünmeye başlamıştım.
- Tom'a mı, yoksa bana mı inanacaksın?
- Kime inanacaksın, Tom'a mı yoksa bana mı?
O bana asla tekrar inanmayacak.
Kimsenin bana inanmayacağını biliyordum.
Tom asla bana tekrar inanmayacak.
Herkes hayallerin gerçekleşebileceğine inanmak istiyor.
Tom'un hala sadece on üç yaşında olduğuna inanabiliyor musun?
Tom'a güvenebileceğimden emin değilim.
Bugün bulduğum şeye inanmayacaksın.
İnsanlar inanmak istedikleri şeye inanıyorlar.
Kimse sana kendisinden daha fazla inanamaz.
Köpek o kadar zekiydi ki neredeyse insan gibi görünüyordu.
Bana inanmıyorsan kendi gözlerine inanacaksın.
Ona inanabiliyor musun?
Ona inanmamak için bir sebebim yok.