Translation of "Halak" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Halak" in a sentence and their turkish translations:

A halak...

Ya balık izlerinin?

- Szoktak a halak aludni?
- Alszanak a halak?

Balıklar uyur mu?

Ritkán fogyasztok halak.

Ben nadiren balık yerim.

A tengerben halak élnek.

Balık denizde yaşar.

Mikrobák, planktonok, halak vannak itt.

Mikroplar, planktonlar ve balıklar.

Delfinek és bálnák nem halak.

Yunuslar ve balinalar balık değildir.

Gondolod, hogy hallanak a halak?

Balıkların duyabildiğini mi düşünüyorsun?

Ezek nem halak, hanem emlősök.

Bunlar balık değil, memeliler.

Még a halak is zavartnak tűntek.

Balıklar bile şaşkın gibiydi.

A halak egy része kiszökik a hálóból.

Bazı balıklar ağlardan kurtuluyor.

Majd elvesztette az érdeklődését a halak iránt,

Sonra balıklara olan ilgisini kaybedip

A halak közül legjobban a lazacot szeretem.

Somon yemek için benim favori balığımdır.

Speciális pikkelyeivel képes az elhaladó halak keltette hullámokat érzékelni.

Vücudundaki özel pullar geçen balıkların yaydığı basınç dalgalarını algılıyor.

És a halak marcangolták. Számtalan dögevő táplálkozott a testéből.

Ve balıklar onunla besleniyor. Bir sürü leşçi beslenmeye geliyor.

Napnyugtával a fókák élelméül szolgáló halak a felszín közelébe emelkednek.

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

Te tényleg azt gondolod, hogy a halak nem éreznek fájdalmat?

Gerçekten balıkların acı hissetmediğini mi düşünüyorsun?

Ahol a még élő halak vagy megfulladnak, vagy halálra verik őket.

Bu, yaşayan balıklar için ya boğulmak demek ya da ölümüne ezilmek.