Examples of using "Félt" in a sentence and their turkish translations:
O sadece korktu.
O, oraya gitmeye korkuyordu.
Tom korktu.
Herkes gerçekten çok korkmuştu.
Tom kimden korkuyordu?
Tom, Mary'den korkuyordu.
O, karısından korkuyordu.
O kadından korkuyordu.
Tom korkmuyordu.
Ondan çok korkardı.
O, yalnız seyahat etmekten korkardı.
Tom yatmaktan korktu.
Tom'un korktuğu budur.
Bu küçük kız korktu.
Tom köpekten korkuyordu.
Leyla develerden korkuyordu.
Yıllardır annemin uçma korkusu vardı.
Tom gerçeği söylemeye korkuyordu.
Tom yardım istemekten korkmuyordu.
Tom ebeveynlerine söylemeye korkuyordu.
Tom geç kalacağından korkuyordu.
Tom köpeklerden korkardı.
Tom benden korkardı.
Tom yılanlardan korkardı.
Mary insanların onu yargılayacağından korkuyordu.
Tom çok korktuğu için sinemadan çıktı.
O, ölümden korkmadı.
Anne, bebeğinin üşütmesinden çok korkmuştu.
Çocuk karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyordu.
Karanlıktan korktuğu için annesinin yanına koşarak gitti ve ona sarıldı.
O, o kızar korkusuyla gerçeği söylemedi.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
O eski kocasıyla karşılaşma korkusu yüzünden toplantıya katılmadı.
Tom yeni okulunda hiç arkadaş edinemeyeceğinden korkuyordu.
Sami başarısızlıktan korkuyordu.
O, onların torun oğlu doğmadan önce kanserin kocasını öldüreceğinden korkuyordu.
Fakat şimdi William Pitt Napolyon'un fetihlerinin Fransa'yı daha güçlü hale getirdiğinden korktu