Translation of "Edényeket" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Edényeket" in a sentence and their turkish translations:

Leöblítettem az edényeket.

Bulaşıkları duruladım.

Ruhát varrt, edényeket készített.

her şeyi o da yapıyordu.

Mosogatás után leöblítem az edényeket.

Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.

Segítenél nekem elmosni ezeket az edényeket?

- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?

Kérlek, vidd innen ezeket az edényeket!

Bu tabakları götür, lütfen.

Elmosom az edényeket, mivel te meg főztél.

Madem yemeği sen yaptın, bulaşığı da ben yıkayacağım.

- Elmosom az edényeket újra.
- Még egyszer elmosogatok.

Bir kez daha bulaşıkları yıkayacağım.

Ha az edényeket a mosogató mellé rakja, később elmosogatom.

Eğer bulaşıkları lavaboda biriktirirsen, onları daha sonra yıkarım.

Tomi lány lakótársa gyakran hagyja a mosogatóban a szennyes edényeket.

Tom'un oda arkadaşı kirli bulaşıkları sık sık lavaboya bırakır.

Az indukciós tűzhelyek mágnest használnak ahhoz, hogy az edényeket és serpenyőket közvetlenül melegítse.

Indüksiyon ocakları doğrudan tencere ve tavalar ısıtmak için mıknatıslar kullanır.

- A dolga az, hogy elmosogassa az edényeket.
- Az ő dolga az edények elmosogatása.
- A mosogatás az ő feladata.
- Az ő dolga, hogy mosogasson.

Onun işi bulaşıkları yıkamaktır.