Translation of "Aranyat" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Aranyat" in a sentence and their turkish translations:

Elkezdett aranyat felvásárolni.

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.

Aranyat találtak ott.

Altın orada keşfedildi.

Beismerte, hogy ellopta az aranyat.

O, altını çaldığını itiraf etti.

Ki korán kel, aranyat lel.

- Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
- Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.

Ekezdett nagy mennyiségű aranyat vásárolni.

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.

Mi sem találtunk aranyat a patakban.

Biz de derede altın bulamadık.

- Tudnom kell, hol ásta el Tomi az aranyat.
- Tudnom kell, hová temette Tom az aranyat.

- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmem gerekiyor.
- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmeliyim.

Először megérte a spanyol Valparaíso kikötőt, ahol Chilé aranyat és borot vett.

İlk olarak Valparaíso'daki İspanyol limanını vurdu. Oradan Şilili altını ve şarabı çaldı.