Examples of using "Apjának" in a sentence and their turkish translations:
Babasına bir kazak ördü.
Onun babasının bir genel mağazası var.
O, babasına verdiği sözü yerine getiremedi.
O, babasını memnun etmeyi zor buldu.
Tom babasının araba yolunu kürekle kürümesine yardım etti.
Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.