Examples of using "Abból" in a sentence and their turkish translations:
Ondan kim yararlandı?
Biz ondan yararlandık.
öyleyse biz beyaz üstünlüğünün
yeni nehirler oluşturmalıyız.
Duyduklarımdan çok şey öğrendim.
İncitilmekten bıktım.
Bunlardan üçünün yeterli olacağını düşünüyorum.
O uçaktan atlıyormuşum gibi hissediyorum.
Ses bu yönden geldi.
Bu suyu içmemelisin.
O çok söz verdi ama biz sadece birazını gördük.
Tom'un söylediği hiçbir şeyi anlamadım.
Tüm şikayetlerin burnumdan geldi.
önceki bilim fuarları ödüllerimden gelen paraları kullandım.
- Tom'un söylediği tek kelime duymadım.
- Tom'un tek kelime ettiğini duymadım.
O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.
Tom'un söylediklerinin tek bir kelimesini anlamıyorum.
Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeyden etkilenmedim.
İnsanların onun hakkında söylediği tek kelimeye inanmıyorum.
en başarılı iki projemizi sizlerle paylaşacağım:
Arkadaşlarını güldüren çocuktan
Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.
Bildiğim Fransızca'nın çoğunu bana Tom öğretti.
Bir çocuk gibi muamele görmekten bıktım.
Halâ bu ilk izlenimimden kurtulmaya çalıştığımı düşünüyorum şimdi.
Tom ona söylediğin tek kelimeye inanmayacak.
Şehirdeki evinden dışarıya hiç seyahat etmedi.
O konuşkandı ama onun söylediklerinden hiçbiri doğru değildi.
Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.
Eğer senin cevabın doğruysa bundan da şu sonuç çıkar ki benim ki yanlış.
Söylediklerinin bir kelimesini anlamıyorum.
Bu tabaktan yeme ve o bardaktan içme.
Onun söylediğinden bir şey anlayamadım.
Bir litre süt alın ve yumurta varsa bir düzine yumurta.
Tom çok şişman olduğunun söylenilmesinden bıktı.
Meryem, Tom'un kapıyı çarpmasından onun mutsuz olduğunu anladı.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanmıyorum.
- Mümkün değil!
- Asla!