Examples of using "épületet" in a sentence and their turkish translations:
Onlar binayı korudular.
Binayı buldum.
Bina yıkılıyor.
Şu binaya bakın.
Polisler binayı çevirdi.
Şu kırmızı binaya bak.
Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
Bina bir yıl içinde tamamlanacak.
Artık binaların çoğu depreme dayanıklı inşa ediliyor.
Adam kaçıranlar Tom'un binayı havaya uçurmasını söyledi.
Bu eski bina onarmaya değmez. Onu yıksak daha iyi olur.