Examples of using "Zurückzukehren" in a sentence and their turkish translations:
Boston'a geri döneceğim.
Fransa'ya dönmeyi umuyorum.
Beni oraya geri döndürme.
Evlerine dönmek için özgürdüler.
Washington'a dönmek zorunda kaldı.
Oraya asla dönmemeye yeltendi.
Evlerine dönmek için özgürdüler.
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
Buraya geri gelmeyi hiç planlamamıştım.
Gerçekliğe geri dönme zamanı.
Eve dönmekten başka seçeneğimiz yoktu.
Tom, Meryem'i kendisiyle Boston'a geri dönmeye ikna etti.
Sanırım Boston'a dönmemin zamanıdır.
Çocuklarıma kavuşabilmek için yapmam gerekeni yaptım.
Napolyon'a yönetimi devralmak için bir an önce geri dönmesi için yalvardı.
Napolyon onsuz Paris'e dönmek için ordudan ayrıldı, o açıkça ağladı.
olduğu haberini aldı ve Napolyon'un taç giyme töreni için Paris'e dönme emri aldı. Ertesi yıl
Patronuma telefonda şirkete dönmeden doğruca eve gideceğimi söyledim.