Examples of using "Zeige" in a sentence and their turkish translations:
Kartlarınızı gösterin.
Bana seninkini göster!
Ben sana odamı göstereceğim.
Duygularının ortaya çıkmasına izin verme.
Ben dişlerimi gösteriyorum.
Bunu Tom'a göstereceğim.
Kendini göster.
Size hoş vakit geçirteceğim.
Ben sana gösteririm.
Avucunu görmeme izin ver.
Sana yapma yöntemini göstereceğim.
Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.
Size birkaç örnek göstereceğim
Sana birkaç tane göstereceğim.
- Sana bunun nasıl çalıştığını göstereceğim.
- Size bunun nasıl çalışığını göstereceğim.
Sana yeni arabamı göstereceğim.
Bana başka bir kamera göster.
Onu bana haritada göster.
- Sana çalıştığım yeri göstereceğim.
- Sana nerede çalıştığımı göstereceğim.
Bunu nasıl yapacağını ona göster.
Senin sahip olduğun aynı belirtilere sahibim.
Sana ne yapacağını göstereyim.
Bu oyunun nasıl oynandığını sana göstereceğim.
Bunun nasıl yapıldığını sana göstereceğim.
- Genellikle duygularımı belli etmem.
- Genellikle hislerimi belli etmem.
- Genellikle duygularımı açığa vurmam.
- Genellikle hislerimi açığa vurmam.
Sana az önce aldığım arabayı göstereceğim.
Beni takip et ve sana yolu göstereceğim.
Neler yapacağını göster bana.
Bize yolu göster.
Bana fotoğrafı göster.
Bu gömleği sevmiyorum. Bana bir tane daha göster.
Lütfen beni izle. Oraya nasıl gideceğini sana göstereceğim.
Akıllı bir insana hatasını göster, sana teşekkür eder. Aptal bir insana hatasını göster, sana hakaret eder.
Tom'un patronu herhangi bir girişimi olmadığı için onu eleştirdi.
Bana gerçek yüzünü göster.
Sana göstereceğim.
Karanlıkta yürüyen kör bir adama el feneri tutma.
Senin yere düşüp yığıldığını görmek isteyenlere uçabildiğini göster.
Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.
Lütfen onu bana tekrar göster.
- Beni bir dahaki sefere görmeye geldiğinde sana kitabı göstereceğim.
- Beni bir daha görmeye geldiğinde kitabı sana gösteririm.
Sana yeni arabamı göstereceğim.
- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Onun nasıl yapılacağını bana gösterin, lütfen.
Nasıl balık yakalayacağını sana göstereceğim.
Onu nasıl yapacağını sana göstermemi ister misin?
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
Arkanızda ne sakladığınızı bana gösterin!
Sanırım onu uygun olarak nasıl yapacağını sana göstermemin zamanıdır.
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.