Translation of "Vorliebe" in Turkish

Turteltauben haben eine große Vorliebe für Sonnenblumenkerne.

Kaplumbağa güvercinleri ayçiçeği tohumlarını çok seviyorlar.

Tom hat eine zu große Vorliebe für Butter.

Tom yağı çok fazla sever.

Die Rotdrossel hat eine klare Vorliebe für Weißdornbeeren.

Kızıl ardıçkuşlarının alıç için açık bir tercihi var

Warum hatten die alten Ägypter eine solche Vorliebe für Juwelen?

Eski Mısırlılar mücevherleri neden bu kadar çok sevdiler?

Kraniche bauen mit Vorliebe ihre Nester in Glockentürmen von Kirchen.

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.

- Tom mag Blondhaarige.
- Tom mag Blondinen.
- Tom hat eine Vorliebe für Blondinen.

Tom sarışınları sever.

Es ist eigentlich die sachliche Einstellung und auch die Vorliebe für eine Art Witz.

Bu aslında tavır ve bir tür şakadan hoşlanma meselesi.