Translation of "Verlassene" in Turkish

Deswegen müssen wir unsichere, verlassene Minen,

Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,

Unterirdische Schlangennester und verlassene Städte durchsuchen,

yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan

Sieht wie eine verlassene Bergbaustadt aus.

Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.

Tom brach in die verlassene Hütte ein.

Tom terk edilmiş kulübeye zorla girdi.

Die verlassene Stadt wurde vom Urwald verschlungen.

Terk edilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.

Während Sie ohne Angst durch verlassene Pfade gehen können

Korkmadan ıssız patikalardan yürüyebiliyorken

Diese verlassene Mine wurde zu instabil, um hier zu arbeiten,

Bu terkedilmiş maden, içindeki tünelin çökmesine

Wohin möchtest du, dass ich gehe? Auf eine verlassene Insel?

Nereye gitmemi istersin? Bir çöl adasına mı?

Tom sagt, er hätte einen Geist um das verlassene Haus gehen sehen.

Tom, terk edilmiş evin etrafında dolaşan bir hayalet gördüğünü söylüyor.