Examples of using "Unverzichtbar" in a sentence and their turkish translations:
vazgeçilmez
salçalı ekmek sokak lezzetlerinden vazgeçilmezlerdendir yani
O, esastır.
Telefon modern yaşam için gereklidir.
Sen kaçınılmazsın.
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
Banliyödeki bir yaşam için araba zaruridir.
Bu, onsuz yapamayacağımız bir şey.