Translation of "Marika" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Marika" in a sentence and their turkish translations:

Verstand Marika Japanisch?

Marika Japonca anladı mı?

Wer war Marika?

Marika kimdi?

Sprach Marika Schwedisch?

Marika İsveççe konuştu mu?

Verstand Marika Estnisch?

Marika, Estonca anladı mı?

Wer ist Marika?

Marika kimdir?

- Guckt Marika japanische Filme?
- Schaut Marika japanische Filme an?

Marika, Japon filmlerini izliyor mu?

- Marika hilft mir im Englischen.
- Marika hilft mir mit Englisch.

Marika bana İngilizcede yardım eder.

Ich möchte Marika vergessen.

Marika'yı unutmak istiyorum.

Isst Marika gern japanisch?

Marika Japon yemeği sever mi?

Wo wohnt Marika jetzt?

Marika şimdi nerede yaşıyor?

Wer ist diese Marika?

Kim bu Marika?

Marika glaubt mir nicht mehr.

Marika artık bana güvenmiyor.

Ich kann Marika nicht vergessen.

Marika'yı unutamıyorum.

Träumte Marika von einer Japanreise?

Marika, Japonya'ya gitmeyi hayal etti mi?

Hat Marika die Japanreise gefallen?

Marika, Japonya gezisini beğendi mi?

Hatte Marika Brieffreunde aus Japan?

Marika'nın Japonya'dan mektup arkadaşı var mıydı?

Geht Marika in japanische Restaurants?

Marika, Japon restoranlarında yemek yer mi?

Kennt Marika irgendwelche japanischen Witze?

Marika hiç Japonca fıkra bilir mi?

Hat Marika den Koran gelesen?

- Marika, Kur'an okudu mu?
- Marika Kuran'ı okumuş mu?

Wie viele Geschwister hatte Marika?

Marika'nın kaç tane erkek ve kız kardeşi vardı?

Was weiß Marika über Algerien?

Marika, Cezayir hakkında ne biliyor?

Was hält Marika von Algerien?

Marika, Cezayir hakkında ne düşünüyor?

Marika hat mir etwas Finnisch beigebracht.

Marika bana biraz Fince öğretti.

Ich sehe Marika fast jeden Tag.

Marika'yı neredeyse her gün görürüm.

Marika will mich nicht mehr besuchen.

Mary artık beni ziyaret etmek istemiyor.

Was ist an Marika so besonders?

Marika hakkında ne çok özeldir?

Marika wollte schon immer Japanisch lernen.

Marika her zaman Japonca öğrenmek istiyor.

Hat Marika viel von Japan gesprochen?

Marika Japonya hakkında çok konuştu mu?

Kleidete sich Marika wie eine Japanerin?

Marika bir Japon kadın gibi giyindi mi?

Hat Marika Gefallen an japanischen Autos?

Marika Japon arabalarını sever mi?

Kann Marika Japanisch lesen und schreiben?

Marika Japonca okuyup yazabilir mi?

Hat Marika dich zum Finnischlernen aufgemuntert?

Marika seni Fince öğrenmen için destekledi mi?

Ich bin es, Marika, deine Frau.

Benim, Marika, karın.

- Hast du schon einmal Briefe von Marika bekommen?
- Haben Sie schon einmal Briefe von Marika bekommen?

Marika'dan hiç mektup aldın mı?

Marika ist Finnin, aber sie spricht Deutsch.

Marika Fin ama Almanca biliyor.

Warum war Marika so von Japan fasziniert?

Marika neden Japonlara bu kadar hayran kalmış?

Ist Marika schon einmal in Japan gewesen?

Marika hiç Japonya'yı ziyaret etti mi?

Was berichtete Marika vom Leben in Japan?

Marika, Japonya'daki yaşam hakkında ne söyledi?

Hat Marika dir Briefe auf Finnisch geschrieben?

Marika sana Fince mektuplar yazdı mı?

Warum arbeitet Marika nicht als Japanisch-Finnisch-Übersetzerin?

Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?

Hat Marika dir gezeigt, wie man Kühe melkt?

Marika sana inekleri nasıl sağacağını gösterdi mi?

Wann hast du Marika zum ersten Mal geküsst?

Marka'yı ilk kez ne zaman öptün?

Ich kann Marika nicht anrufen. Sie wohnt in Finnland!

Marika'ya telefon edemem. O Finlandiya'da yaşıyor!

„Von wem sind diese Bilder?“ — „Sie sind von Marika.“

"Bunlar kimin resimleri?" "Onlar Marika'nın."

Warum interessierte sich Marika so für die japanische Kultur?

Neden Marika Japon kültürü ile bu kadar ilgileniyordu?

Hat Marika dir ein paar Wörter auf Japanisch beigebracht?

Marika size birkaç Japonca kelime öğretti mi?

Marika sieht auf diesem Bild wie eine Japanerin aus.

Marika bu resimde bir Japon kadını gibi görünüyor.

Hat Marika irgendwelche Mangas aus dem Japanischen ins Finnische übersetzt?

Marika, Japoncadan Finceye herhangi bir çizgi roman çevirdi mi?

Marika entdeckte mit mir eine neue Welt, eine neue Kultur.

Marika, benimle yeni bir dünya, yeni bir kültür keşfetti.

Es kann mich niemand davon abhalten, mit Marika zu sprechen.

Hiç kimse benim Marika ile konuşmamı durduramaz.

- Hast du Marika vor oder nach deiner Zeit beim Kommiss kennengelernt?
- Hast du Marika kennengelernt, bevor oder nachdem du zum Militär gegangen bist?

Marika'yı tanıdıktan önce mi yoksa sonra mı askere gittin ?

Erinnerst du dich noch, wann du Marika zum ersten Mal geküsst hast?

Marika'yı ilk öpüşünü hatırlıyor musun?

In welcher Sprache hast du dich mit Marika unterhalten, als du noch kein Finnisch konntest?

Sen Fince öğrenmeden önce Marika ile hangi dilde konuştun?