Examples of using "Tötet" in a sentence and their turkish translations:
Sigara içmek öldürür.
Aşk mutluluğu öldürür, mutluluk aşkı öldürür.
ve bu yarasayı öldürüyor
Korona boğarak öldürüyor insanları
deprem öldürmez fakirlik öldürür diye
O, zombileri nasıl öldüreceğini biliyor.
avcı oluyor ve o karıncayiyeni öldürüp
Peki onları nasıl öldürüp yiyor?
O beni öldürmeden önce Tom'u öldürmek istiyorum.
Lütfen beni öldürme.
Eğer beni o öldürmezse galiba bunu kendim yapacağım.
Elçiye zeval olmaz.
Kayıtsızlık kutuplardaki buz gibidir: her şeyi öldürür.
Lütfen beni öldürme.
Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.
"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.
Onları öldür.
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.
Ben sadece Tom'un beni öldürmeye izin veremem.