Translation of "Sternen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Sternen" in a sentence and their turkish translations:

- Das Buch handelt von Sternen.
- Dieses Buch handelt von Sternen.

Bu kitap yıldızlar hakkında.

Greife nach den Sternen!

Yıldızlara uzan!

- Er sah hoch zu den Sternen.
- Er blickte zu den Sternen hinauf.
- Er blickte zu den Sternen empor.

O, yıldızlara baktı.

- Tausende von Sternen leuchteten am Himmel.
- Tausende von Sternen prangten am Himmelszelt.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Sie schliefen unter den Sternen.

Yıldızların altında uyudular.

Kathy blickt zu den Sternen.

Kathy yıldızlara bakıyor.

- Schaust du nachts oft nach den Sternen?
- Schaust du abends oft nach den Sternen?

Sık sık geceleri yıldızlara bakar mısınız?

Der Himmel ist voll mit Sternen.

Gökyüzü yıldızlarla dolu.

Astronomie handelt von Sternen und Planeten.

Astronomi yıldızlar ve gezegenler ile ilgilenir.

Tom blickte hinauf zu den Sternen.

Tom yıldızlara baktı.

Wir haben unter den Sternen geschlafen.

Yıldızların altında uyuduk.

Es gibt Millionen von Sternen im Universum.

Evrende milyonlarca yıldız var.

Es gibt Milliarden von Sternen im Universum.

Evrende milyarlarca yıldız vardır.

Wir können Tausende von Sternen am Himmel sehen.

Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.

In unserer Galaxie gibt es Milliarden von Sternen.

Galaksimizde milyarlarca yıldız var.

Die Milchstraße besteht aus ungefähr hundert Milliarden von Sternen.

Samanyolu, yaklaşık olarak 100 milyar yıldızdan oluşur.

Er erschien nicht in den Sternen auf den aufgenommenen Fotos

Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu

LISA wird nach Gravitationswellen von Sternen und Schwarzen Löchern suchen.

LISA, yıldızlar ve kara deliklerden gelen yerçekimsel dalgaları arayacaktır.

Glaubst du, dass unser Schicksal bestimmt wird von den Sternen?

Kaderlerimizin yıldızlar tarafından kontrol edildiğine inanıyor musun?

Die ersten Entdecker richteten sich bei der Navigation nach den Sternen.

İlk kaşifler navigasyon için yıldızları kullandılar.

Ob Tom die Stelle in Boston bekommt, steht noch in den Sternen.

- Tom'un Boston'daki işi alıp almayacağına hala karar verilmedi.
- Tom'un Boston'daki işi alıp almayacağı henüz kararlaştırılmadı.

Der durchschnittliche Abstand zwischen den Sternen unserer Galaxie beträgt etwa vier Lichtjahre.

Galaksimiz içindeki yıldızlar arasındaki ortalama mesafe yaklaşık 4 ışık yılıdır.

Wenn Stadtlichter den Nachthimmel überstrahlen, können sich Tiere nicht mehr an Sternen orientieren.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Nimm dir Zeit, um zu träumen; das ist der Weg zu den Sternen.

Hayal kurmak için zaman ayırın; bu, yükselişe giden bir yoldur.

Die Erde und die Sonne sind nur winzige Punkte unter den Milliarden Sternen der Milchstraße.

Dünya ve Güneş, Samanyolu Galaksi'sindeki milyarlarca yıldız arasında sadece ufacık noktadırlar.

Aber hier finden sich entfernte Verwandte und völlig Fremde zum Trinken und Baden unter den Sternen ein.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

Wenn das Universum mit Sternen angefüllt ist, warum erhellt dann ihr Licht nicht andauernd den gesamten Himmel?

Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?

Wilhelm hat einen Zusammenhang zwischen der Lage mayanischer Städte und der Position von Sternen in Sternbildern entdeckt.

William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.

Habe Geduld! Gehe deinen Weg! Glaube an dich! Folge der Stimme deines Herzens! Sei glücklich! Vertraue auf deine Stärken! Greife nach den Sternen! Tanze im Regen! Sei immer du selbst! Genieße die kleinen Dinge! Sei mutig! Entdecke die Welt! Gib niemals auf! Tue, was dich glücklich macht! Sei stolz auf dich! Höre nie auf zu träumen! Lass dich nicht rumkommandieren!

Sabret! Kendi yolunu git! Kendine inan! Kalbinin sesini takip et! Mutlu ol! Güçlerine güven! Yıldızlara uzan! Yağmurda dans et! Hep kendin ol! Küçük şeylerin tadına var! Cesur ol! Dünyayı keşfet! Asla pes etme! Seni mutlu edeni yap! Kendinle gurur duy! Hayal kurmaktan asla vazgeçme! Seni itip kakmalarına izin verme!