Translation of "Spenden" in Turkish

0.085 sec.

Examples of using "Spenden" in a sentence and their turkish translations:

Wir brauchen Spenden.

Bizim bağışlara ihtiyacımız var.

Tom möchte Geld spenden.

Tom para bağışlamak istiyor.

Spenden Sie bitte etwas!

Lütfen bağış yapın.

Er möchte Geld spenden.

- Para bağışlamak istiyor.
- Para bağışında bulunmak istiyor.

Sie möchte Geld spenden.

O para bağışlamak istiyor.

Maria möchte Geld spenden.

Mary para bağışında bulunmak istiyor.

Sie dürfen kein Blut spenden.

- Sen bir kan verici olamazsın.
- Kan bağışçısı olamazsın.

Spenden Sie für wohltätige Zwecke?

Hayır kurumuna yardım eder misin?

Unsere Leute, die für alles spenden

Her şeye bağış yapan halkımız

Sie sammeln Spenden für die Kirche.

Kilise için bağış topluyorlar.

Ich bin heute Blut spenden gegangen.

Bugün kan bağışlamaya gittim.

Es besteht dringender Bedarf an Spenden.

Bağışlara acil bir ihtiyaç vardır.

Diese Organisation ist von freiwilligen Spenden abhängig.

Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

Alle Spenden sind von der Steuer absetzbar.

Tüm katkılar vergiden düşülebilir.

Diese Organisation ist vollständig auf freiwillige Spenden angewiesen.

Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.

Oft spenden Besucher Geld, um unser Projekt zu unterstützen.

Ziyaretçiler, projemize destek olmak için genellikle para yardımında bulunuyor.

Ich habe Tom überreden können, etwas Geld zu spenden.

Tom'u biraz para bağışlaması için ikna edebildim.

Der Eintritt ist frei, aber Spenden sind gern gesehen.

Giriş ücretsiz ama bağış kabul edilir.

Ich wusste, dass ich weder Trost spenden, noch helfen konnte.

Ne teselli edebileceğimi ne de yardım edebileceğimi biliyordum.

Und baten um Spenden. Etwa 70 % meiner Einnahmen investiere ich hier.

Ve bağış topladık. Ayrıca ben maaşımın %70'ini bu projeye yatırıyorum.

Haben Sie je darüber nachgedacht, nach ihrem Tod ihre Organe zu spenden?

- Sen hiç öldükten sonra organlarını bağışlamayı düşündün mü?
- Öldükten sonra hiç organlarınızı bağışlamayı düşündünüz mü?
- Öldükten sonra organlarını bağışlamayı hiç düşündün mü?

Müssen wir dann um Spenden bitten, um das Leben unserer Lieben zu retten?

kitlesel fon yaratmak zorunda mı kalacağız?

Es besteht ein dringender Bedarf daran, dass mehr Leute ihre Zeit und ihr Geld spenden.

Daha fazla insanın zamanını ve parasını bağışlamasına acil bir ihtiyaç vardır.

Tom verdrehte Marys Arm und sie stimmte zu, etwas Geld für unsere Wohlfahrtseinrichtung zu spenden.

Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.