Examples of using "Schublade" in a sentence and their turkish translations:
Bu çekmece sıkışmış.
Tom açmak için çekmeceyi çekti.
Çekmece açılmaz.
Çekmeceyi kilitlemeyi unuttum.
Bu çekmecede bir şey yok.
- Bu çekmecenin içindeki ne?
- Bu çekmecede ne var?
Tom günlüğü çekmeceye koydu.
O anahtar bu çekmeceyi açar mı?
Ben onu çekmeceye koydum.
Onlar çekmece anahtarını kaybettiler.
Temiz havlular çekmecede.
Tom randevu defterini çekmeceye koydu.
Tom hesap makinesini almak için çekmeceyi açtı.
Tom'un Mary'den gelen mektuplarla dolu bir çekmecesi var.
Tom saç fırçasını çekmeceye geri koydu.
İstiyorsan onu çekmeceye geri koyabilirim.
O, çekmeceyi açtı ve bir mektup çıkardı.
Bunu çekmeceye koy.
Masa çekmecesi açık.
Büyükannemin eski saati yıllardır çekmecede duruyordu.
Tom çekmeceden tirbuşonu çıkardı ve Mary'nin getirdiği şarap şişesini açtı.
Bizim ev sahibi bir çekmeceyi açtı ve siyah toz dolu küçük bir kutu çıkarıldı.
Tom çekmeceyi bir levye ile kaldırarak açmaya çalışarak on beş dakika harcadı fakat onu açamadı.
Çekmecende 30 avro bulursan, fazladan biletlerim vardı bu yüzden onları sana bıraktım.
Bazı şeyler hiç olmamış gibi öyle kolayca unutulamaz. Eski dosyalar gibi onları doğru çekmeceye düzenlemek yeterli. Hepsi bu kadar.