Examples of using "Schlichtweg" in a sentence and their turkish translations:
Sadece biraz daha zamana ihtiyacımız var.
O sadece mümkün değil.
O sadece imkansız.
Aramızda kalsın, Lisa, biz biliyoruz ki sözün kısası Nick'le ben yapamam.
Geçen yüzyılda onlar Tom gibi birini tımarhaneye atacaklardı.
Onlar sadece sana güvenmiyor.