Examples of using "Rasch" in a sentence and their turkish translations:
O hızlı bir biçimde öldü.
, Ney'e, hızlı bir verimlilikle
Tavşanlar hızla ürerler.
Tom hemen özür diledi.
Tom hızla odayı terk etti.
Hadi, acele et! Acil.
Şartlar hızlı bir şekilde değişebilir.
Babam gazeteye hızla göz gezdirdi.
Parti hızla temel kazandı.
O hızlı öğrenir.
Tom aceleyle odadan ayrıldı.
Yangın hızla yayıldı.
- Durum hızlıca kontrolden çıktı.
- Durum hızla kontrolden çıktı.
Tom hızlı bir şekilde cevap verdi.
Tom hızla merdivenlerden yukarı çıktı.
Mezarlığın nüfusunun patlamasına şaşmamalı.
Yangın çok çabuk yayıldı.
Şehir son zamanlarda hızla genişledi.
- Öğle yemeğini çabucak bitirip alışverişe gitti.
- Öğle yemeğini çabucak bitirdi ve alışverişe gitti.
O hızlı bir öğrenci.
O hızlı öğrenir.
Zaman hızla geçti.
Zaman çabuk geçer.
Tom Mary'nin yakında iyileşeceğini umuyor.
O, duruma hızlı bir şekilde uyum sağladı.
Boston son on yılda hızlı büyüdü.
Belediye başkanının istifasıyla ilgili haberler hızlı bir şekilde dolaştı.
Bu, cümlelerin sayısını çabucak ikiye katlamamıza izin verecektir.
Dinlenmeden yürüme kısa sürede etkisini göstermeye başlamıştı.
Hızlı bir duş alayım.
- Tom, ilgisini çabuk kaybetti.
- Tom'un ilgisi çabuk dağıldı.
Genellikle çabucak yer.
- O, hızla geri alındı.
- O, hızla yeniden yakalandı.
Nehir sağanak nedeniyle çabucak taştı.
Yakında büyük bir şehirde yaşamaya alışacaksın.
- Onun kitabı hızla çok satanlara girdi.
- Onun kitabı hızla bestseller oldu.
Şempanze, birçok şeyi hızlı bir şekilde taklit edebilen ve öğrenebilen, samimi ve akıllı bir hayvandır.
O, çabucak mektubu açtı.
Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.