Examples of using "Kaninchen" in a sentence and their turkish translations:
Tavşanlar havuç yemeği severler.
Tavşanlar havuç severler.
Tavşanlar havuç sever.
Tom'un tavşanları var.
Tavşanlar yüzebilir mi?
Tavşanlar yüzebilirler.
Tavşanlar yüzebilir mi?
Tavşanların büyük kulakları vardır.
Tavşanlar ürkektir.
Tavşanlar hızla ürerler.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
Köpek tavşanı kovaladı.
- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.
Neden tavşanların uzun kulakları var?
Tavşan havucu yiyor.
Tavşanlar sincaplardan daha şirin mi?
Kurt tavşanın çevresini dolaştı.
İki küçük tavşan, beyaz tavşan ve siyah tavşan, büyük bir ormanda yaşadılar.
Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.
Bir tavşana evcil hayvan olarak bakıyorum.
Tom korkmuş bir tavşan gibi koştu.
O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.
Tom tavşanı yakalamaya çalıştı.
Bahçede bir tavşan koşuyor.
Oh, Diana, bak, bir tavşan var.
O kötü bir tavşandı.
Ormanda bir tavşan gördüm.
Tavşan ağacın arkasına saklandı.
Yabani tavşanlar ormanda görülebilirler.
Tom tavşanları et için yetiştirir.
Tavşanlar kunduz ve sincaplarla akrabadır.
Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.
Aslan tavşanı bir lokmada yedi.
"Ne oldu?" küçük beyaz tavşan sordu.
Köpek bir tavşanı ormana kadar kovaladı.
O tavşan benim turplarımı alıp kaçıyor.
Ve küçük siyah tavşan bir daha asla üzgün görünmedi.
Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.
Beş tavşanın hepsi aç kurtlar tarafından yenildi.
Gece boyunca tavşanlar Tom'un bahçesini yok etmişti.
Sen hiç beyaz tavşanı deliğine kadar izledin mi?
O bulut bana bir tavşan gibi görünüyor.
Zavallı tavşan, çok korkmuştu, sahibinin ellerinde inildedi.
Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim.
Onlar tavşanlar gibi çoğalıyorlar.
Adam, kollarında bir havluya sarılmış bir tavşan taşıyordu.
Dün kollarında bir tavşan tutan bir adam gördüm.
Bu görüntü ya bir ördek gibi ya da bir tavşan gibi görülebilir.
Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.
- Havuçlar gözlerin için iyidir. Sen hiç gözlük takan tavşan gördün mü?
- Havuç gözlerin için iyidir. Sen hiç gözlük takan tavşan gördün mü?
Havuçlar gözleriniz için iyidir. Siz hiç gözlük takan bir tavşan gördünüz mü?
O, köpeğini o gün daha önce vurduğu tavşanla beslemeye karar verdi.
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.