Translation of "Privilegien" in Turkish

Nicht als Bedrohung unserer individuellen Privilegien.

küresel hayatta kalmamız için bir gereklilik.

Auch weil ich gewisse Privilegien habe --

Ayrıca belli başlı avantajları var --

Der Diktator hat seine Privilegien nach Herzenslust missbraucht.

Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.

Jeder hat die Macht, seine Privilegien zu missbrauchen.

Her kişi, ayrıcalıklarını kötüye kullanma gücüne sahiptir.