Translation of "Nützlich" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nützlich" in a sentence and their turkish translations:

Mach dich nützlich.

Bir işe yara.

Elektrizität ist sehr nützlich.

Elektrik çok faydalıdır.

Computer sind sehr nützlich.

Bir bilgisayar çok faydalıdır.

Es ist sehr nützlich.

O, çok faydalıdır.

Kreditkarten sind nützlich aber gefährlich.

Kredi kartları yararlıdır ama tehlikelidir.

Personal Computer sind sehr nützlich.

Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.

Ein Pferd ist sehr nützlich.

Bir at çok faydalıdır.

Mein Wörterbuch ist sehr nützlich.

Benim sözlüğüm çok faydalıdır.

Diese Website ist sehr nützlich.

Bu web sitesi çok yararlıdır.

Keines dieser Bücher ist nützlich.

Bu kitaplardan hiçbiri faydalı değildir.

Spickzettel schreiben ist sehr nützlich.

Kopya yazmak çok yararlıdır.

Fremdsprachenkenntnisse sind für alle nützlich.

Yabancı dil bilgisi herkes için yararlıdır.

Dieses Buch ist sehr nützlich.

Bu kitap çok yararlıdır.

Dieses Wörterbuch ist sehr nützlich.

Bu sözlük çok yararlıdır.

Diese Gegenstände sind sehr nützlich.

Bu nesneler çok faydalıdır.

- Du wirst diese Landkarte sehr nützlich finden.
- Diese Karte wird dir sehr nützlich sein.
- Sie werden feststellen, dass diese Karte sehr nützlich ist.

Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.

Es ist nützlich, Englisch zu sprechen.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

Das Wörterbuch ist mir sehr nützlich.

Sözlük benim için çok faydalı.

Das könnte sich als nützlich erweisen.

Bu yararlı olabilir.

Es könnte sich als nützlich erweisen.

Bu yararlı olabilir.

Das „Bolashak“-Programm ist sehr nützlich.

"Bolaşak" programı çok yararlı.

Eisen ist mehr nützlich als schön.

Demir, güzelliğinden ziyade daha yararlıdır.

Dieses Messer war mir sehr nützlich.

Bu bıçak çok işimi gördü.

Kann ich mich irgendwie nützlich machen?

- Yardım edebileceğim bir şey var mı?
- Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?

Die „Internationale Sprache“ ist sehr nützlich.

Uluslararası Dil çok kullanışlıdır.

- Hier. Nimm das mit. Es könnte nützlich sein.
- Hier. Nimm den mit. Er könnte nützlich sein.
- Hier. Nimm die mit. Sie könnte nützlich sein.

- Buyur. Bunu yanına al. Faydalı olabilir.
- Al. Bunu yanında taşı. İşine yarayabilir.

Zuerst sagte ich entweder nützlich und einfach

başta da dedim ya kullanışlı ve basit

Du wirst diese Landkarte sehr nützlich finden.

Bu harita sizin için çok yararlı olacak gibi görünüyor.

Seife ist nützlich, um Schmutz zu entfernen.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

Er kauft nur, was ihm nützlich ist.

Kullanışlı olacak ne varsa sadece onu satın alır.

Dieses Wörterbuch ist so nützlich wie deins.

- Bu sözlük seninki kadar faydalıdır.
- Bu sözlük seninki kadar yararlı.

Diese Software ist nicht nützlich; lösche es.

Bu yazılım kullanışlı değil; silin.

- Kann ich helfen?
- Kann ich mich nützlich machen?

Yardım edebilir miyim?

- Das ist sehr nützlich.
- Das hilft mir sehr.

Bu çok yararlı.

Eine Reisetasche von dieser Größe ist sehr nützlich.

Bu boyuttaki bir valiz çok kullanışlıdır.

Ich gestehe, dass ich dies nicht nützlich finde.

Bunu kullanışlı bulmadığımı itiraf ediyorum.

Dieses Wörterbuch ist genauso nützlich wie das andere.

Bu sözlük onun kadar faydalıdır.

- Es ist sehr nützlich.
- Es ist von großem Nutzen.

O, çok faydalıdır.

Dieser Schraubenzieher ist zu klein, um nützlich zu sein.

Bu tornavida herhangi bir şekilde kullanılması için çok küçük.

Dieser Kompass wird dir auf deiner Reise nützlich sein.

Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.

- Wie kann ich helfen?
- Wie kann ich mich nützlich machen?

Nasıl yardımcı olabilirim?

Hat Tom irgendwas gesagt, was uns vielleicht nützlich sein könnte?

Tom bize yardımcı olabilecek herhangi bir şey söyledi mi?

Alle Modelle liegen falsch, aber manche von ihnen sind nützlich.

Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.

Antworten sind nur dann nützlich, wenn sie neue Fragen aufwerfen.

- Tek yararlı cevaplar yeni soruları ortaya atandır.
- Faydalı cevaplar, sadece yeni sorular sorduran cevaplardır.

- Ich bin sicher, dass dir das Buch sehr nützlich sein wird.
- Ich bin mir sicher, dass Ihnen das Buch sehr nützlich sein wird.

Bu kitabın size çok faydalı olacağına eminim.

Warum machst du dich nicht nützlich und holst mir einen Kaffee?

Neden yararlı bir şey yapmıyorsun ve bana bir kahve getirmiyorsun?

Das ist eine Karte, die nützlich sein wird auf einer Autofahrt.

Bu, araba ile yolculuk yaparken yararlı olacak bir harita.

Findest du nicht, dass das, was ich getan habe, nützlich war?

Yaptığım şeyin yardımcı olduğunu düşünmüyor musun?

Die Jahre in Haft waren nützlich, weil man mehr die Fantasie benutzte.

Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.

Es steht außer Zweifel, dass Kamele im mittleren Osten sehr nützlich sind.

Develerin Orta Doğuda çok yararlı olduğunu söylemeye gerek yok.

- Dies kann für Sie von Nutzen sein.
- Das könnte dir nützlich sein.

Bu sana faydalı olabilir.

Ich kann mir Situationen erdenken, in denen ein Messer nützlich sein könnte.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.

Diese einfachen Ratschläge werden Ihnen bei der Entrümplung Ihres Hauses nützlich sein.

Bu basit ipuçları evinizi düzenlemenize yardımcı olacaktır.

Da ich nichts anderes zu tun hatte, wollte ich mich nützlich machen.

Yapacak başka bir şeyim yoktu bu yüzden bir işe yarayacağımı düşündüm.

- Dieses Buch ist uns sehr nützlich.
- Dieses Buch ist für uns von großem Nutzen.

Bu kitap bizim için çok faydalı.

- Dieses Buch könnte für Sie von Nutzen sein.
- Dieses Buch könnte für dich nützlich sein.

Bu kitap sana faydalı olabilir.

Ich denke, es wäre nützlich, sich in die Richtung zu lehnen, in die der Wind weht.

rüzgar ne yönden eserse o yöne eğilmekte fayda vardır diye düşünüyorum

Es ist sehr nützlich, nach Hause zu kommen und so viele wissenschaftliche Artikel wie möglich zu lesen.

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

- Nimm diesen Taschenschirm mit. Er könnte sich als nützlich erweisen.
- Nehmen Sie diesen faltbaren Schirm mit. Sie könnten ihn eventuell brauchen.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.

Ich hätte nie gedacht, dass mir dieses Gummiband so nützlich sein würde, als ich es mir heute Morgen in die Tasche steckte.

- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.

Die verschiedenen Kultarten, die es in der römischen Welt gab, wurden vom Volk als gleich wahr angesehen, von den Philosophen als gleich falsch und vom Magistrat als gleich nützlich. Und so sorgte Toleranz nicht nur für wechselseitige Nachsicht, sondern sogar für religiöse Eintracht.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.