Translation of "Missverständnis" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Missverständnis" in a sentence and their turkish translations:

- Das ist wohl ein Missverständnis.
- Hier scheint ein Missverständnis vorzuliegen.

Bir yanlış anlama var gibi görünüyor.

Das war ein Missverständnis.

O bir yanlış anlamaydı!

Ein Missverständnis liegt vor.

Bir yanlış anlama var.

Das ist ein Missverständnis.

Bu bir yanlış anlama.

Das muss ein Missverständnis sein.

O kesinlikle bir yanlış anlaşılma.

Es muss ein Missverständnis vorliegen.

Bir yanlış anlama olmalı.

Es muss irgendein Missverständnis vorliegen.

Bir yanlış anlama olmalı.

Das ist wohl ein Missverständnis.

Yanlış bir anlaşılma olmalı.

Das ist bestimmt ein Missverständnis.

Bunun bir yanlış anlama olduğuna eminim.

Es hat ein Missverständnis vorgelegen.

Bir yanlış anlaşılma vardı.

Tom lachte über das Missverständnis.

Tom yanlış anlamaya güldü.

Offenbar ist ein Missverständnis aufgetreten.

Belli ki bir yanlış anlaşılma var.

Wie ist dieses Missverständnis überhaupt entstanden?

Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?

Das ist alles ein großes Missverständnis.

Bu kocaman bir yanlış anlaşılma.

Lass uns versuchen, dieses Missverständnis aufzuklären.

Bu yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışalım.

Das ist alles ein fürchterliches Missverständnis.

Bunun hepsi korkunç bir yanlış anlama.

War es wirklich bloß ein Missverständnis?

Bu gerçekten sadece bir yanlış anlama mıydı?

Das ist sicher alles ein Missverständnis.

Bütün bunların bir yanlış anlama olduğuna eminim.

- Es handelt sich bestimmt nur um ein Missverständnis.
- Das ist sicher alles nur ein Missverständnis.

Bunun yalnızca bir yanlış anlama olduğuna eminim.

Danke, dass du das Missverständnis geklärt hast.

Yanlış anlaşılmayı düzelttiğin için teşekkürler.

Das ist alles nur ein großes Missverständnis.

- Büyük bir yanlış anlama oldu.
- Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş.

Dieses Problem entstand aus einem beiderseitigen Missverständnis.

- Bu sorun, karşılıklı yanlış anlamadan ortaya çıktı.
- Bu problem karşılıklı yanlış anlamadan doğdu.

Das Problem ist durch ein Missverständnis entstanden.

Bu problem bir yanlış anlamaya dayalıdır.

Ich hätte gerne die Gelegenheit, das Missverständnis auszuräumen.

Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için bir fırsat istiyorum.

Der ganze Vorfall beruht auf einem tragischen Missverständnis.

Tüm o olay, trajik bir yanlış anlaşılmadan ibaret.

Es handelte sich, denke ich, um ein Missverständnis.

Sanırım bu bir yanlış anlamaydı.

Ich denke, es handelt sich hier um ein Missverständnis.

Ben burada bir yanlış anlama olduğunu düşünüyorum.

Ich will nicht, dass es zu irgendeinem Missverständnis kommt.

Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.

Es handelt sich offenbar nur um ein großes Missverständnis.

Bu belli ki sadece büyük bir yanlış anlama.

Ich bin sicher, dass es sich nur um ein Missverständnis handelt.

Bunun sadece bir yanlış anlama olduğundan eminim.