Examples of using "Kannte" in a sentence and their turkish translations:
Senin erkek kardeşini tanıyordum.
Tom bunu biliyordu.
Babanı tanırdım.
- Babam onu tanıyordu.
- Babam onu tanıyordu.
Tom, Mary'yi tanıyordu.
- Tom kimseye tanımadı.
- Tom kimseye tanımıyordu.
O beni tanıyordu.
Tom beni tanıyordu.
O beni tanıyordu.
Mary beni tanıyordu.
Tom herkesi tanıyordu.
Tom onu tanıyordu.
Tom onları tanıyordu.
Tom'u bilirim.
Kimseyi tanımıyordum.
Babanı iyi tanıyordum.
Anneni iyi tanıyordum.
Köydeki herkes onu tanırdı.
O zaman onu tanımıyordum.
O şarkıyı bilmiyordum.
O, zaten hikayeyi biliyordu.
Tom nedeni biliyordu.
Tom Mary'nin sırrını biliyordu.
Herkes şarkıyı biliyordu.
Tom'u şahsen tanıyordum.
Tom'u iyi tanıyordum.
Tom'u güçlükle tanıdım.
Oradaki herkesi tanıyordum.
Tom, Mary'yi tanımıyordu.
Tom adlarımızı bildi.
Tom'un erkek kardeşini tanıyordum.
Babam onu tanıyordu.
Babam onu tanıyordu.
Tom o kadını hiç bilmiyordu.
O da çok şarkı biliyordu.
Tesadüfen adresini biliyordu.
Tom'u o zaman tanımıyordum.
O zaman onu tanımıyordum.
Sanırım Tom, Mary'yi tanıyordu.
Onun planını bilmiyordum.
Bu şarkıyı bilmiyordum.
O hileyi bilmiyordum.
Tom kuralları bilmiyordu.
Ben onların hiçbirini tanımıyordum.
Ben o zaman onu bilmiyordum.
Tom'u çok iyi biliyordum.
Hikayeyi önceden biliyordu.
Tom zaten hikayeyi biliyordu.
Tom neredeyse oradaki herkesi tanıyordu.
Ben cevabı bilmiyordum.
Bunu ben de bilmiyordum.
- Tom odadaki hiç kimseyi tanımıyordu.
- Tom odadaki kimseyi tanımıyordu.
Odada kimseyi tanımıyordum.
O, genç bir köylü hizmetkâr biliyordu.
Kuralları bilmiyordum.
Tom'un Mary'yi tanıdığını sanıyordum.
Tom şiiri ezbere biliyordu.
Babam onu tanımıyordu.
Tom gerçeği biliyordu ama onu bildiğini kimseye bildirmedi.
İki yıldır onu tanıyorum.
Ben kadını hiç tanımıyordum.
Onun ismini bile bilmiyordum.
O kadını hiç tanımıyordum.
Tom'un Mary'yi tanıdığını biliyordum.
Babanı çok iyi tanıyordum.
Tom partideki hiç kimseyi tanımıyordu.
Tom Mary'yi çok iyi tanımıyordu.
Herkes Tom'u tanıyordu.
Tom'u çok iyi tanımıyordum.
Ben onu çok iyi bilmiyordum.
Herkes onu tanıdı.
Bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.
Tom Mary'nin John'ı tanıdığını biliyordu.
- Sami hem Leyla'yı hem de Ferit'i biliyordu.
- Sami hem Leyla'yı hem de Ferit'i tanıyordu.
O onun ne adresini ne de telefon numarasını biliyordu.
Büyük büyük annem "feminist" kelimesini bilmiyordu
Gerçeği kimse bilmiyordu gibi görünüyor.
Düne kadar gerçeği bilmiyordum.
Tom'u senin tanıdığından çok daha iyi tanıyordum.
Geçen yıl Tom'u tanımıyordum.
Tom hariç, orada kimseyi tanımıyordum.
Beni şaşırtan şey Tom'un Mary'yi tanımamasıydı.
Onu tanımıyormuş gibi davrandım.
Onu tanımıyor gibi yaptım.
O beni tanımıyor gibi davrandı.
Beni tanımıyormuş gibi davrandı.
Tom'un Mary'yi tanıdığından haberim bile yoktu.
Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.
Tom cevabı bilen tek kişiydi.
Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.
Haberi biliyordu ama kendisine sakladı.
Bana önceden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
Tom'u tanımıyordum.
Uluslararası konularla ilgili çok az deneyimi var.