Examples of using "Jahreszeit" in a sentence and their turkish translations:
Bu sezondan hoşlanıyorum.
Her mevsimde farklı çiçekler çiçek açar.
Bu, yılın en iyi mevsimi.
Kış bir yıl içindeki en soğuk mevsimdir.
En çok hangi mevsimi seversin?
İlkbahar çok hoş bir mevsim.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
Her sezonun kendi güzelliği vardır.
Yaz yılın en sıcak mevsimidir.
Yaz, en sıcak mevsimdir.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
Yılın bu zamanında hava değişkendir.
Bahar ağaç dikimi mevsimidir.
Yılın bu zamanında burada hava soğur.
Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.
Okumak için en iyi mevsim sonbahardır.
Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.
Yürüyüşe çıkmak için en iyi mevsim sonbahardır.
Tokyo'da soğuk mevsim kasım ortasında başlar.
Ağaçların ekildiği mevsim ilkbahardır.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
Yılın bu zamanında genelde çam iğnesiyle beslenirler.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Okyanustan gelen bir rüzgâr, yılın bu zamanında eser.
Yılın bu zamanında yalnız olmaktan nefret ediyorum.
Tom yılın bu zamanında Boston'da soğuk olduğunu söyledi.
Bu mevsimde dondurma yersen boğazın ağrıyabilir.
Benim en sevdiğim mevsim bahardır.
Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.